şimdi bu kültür demeye dilimin varmadığı sikko geleneğin ana başlığını açıyorum ki diğer numaraları da ana başlık altında inceleyelim.
"bıçak kesmiyor" yoğunlukla düğün sırasında pastayı getiren çalışanlar tarafından zikredilir. amaç pasta kesilmeden alabildiğince bahşiş almaktır. o esnada zaten gergin, daralmış ve karışık duygular içinde olan zavallı damat bu ahlak yoksunu insanlara para vermek zorunda bırakılır.
bu geleneğin çeşitli türevlerini tüm hayatınızda görebilirsiniz. ve biraz daha dikkatle o anılarınızı gözden geçirirseniz hayatınızdaki tüm güzel anlarda, en mutlu günlerinizde bu asalak sürüsüyle karşılaşmış olduğunuzu anlarsınız. bu öyle bir şeydir ki mutluluk emici, ruh emici gibi üzerinize çullanır, sizi berbat bir ruh haline, vicdan muhasebesine sokarlar. mutluluğunuzdan utanırsınız. bedelini ödemek zorundasınızdır. nasıl mı, elbette parayla.
evlenmek için uğraşmışsınızdır, borç harç bir şeyler yapmışsınızdır, yolunuzu keserler. gelinliğinizi almaya gidersiniz terzi ve tüm yardımcıları bahşiş bekler. kuaföre gidersiniz, valesinden çırağına, manikürcüsünden saç yıkayan kalfasına kadar sıra sıra dizilirler. berbere gidersiniz aynı.
çocuğunuz doğar, hastane kapısındaki alaylı dilenciler sürüsü sizi can evinizden vurur, "allah analı babalı büyütsün" ile yeni kabusunuzu dürtükler.
uğraşır didinir araba alırsınız, araç teslimden çıkamazsınız, dünya gelir başınıza "allah kaza bela vermesin" diye.. benzin istasyonuna girersiniz, "benzin pompası sıkışmış" derler.
düşünün sevgili dostlarım, bir çeşit sadaka kültürü olan bu yavşak yaklaşım sizi en güzel anlarınızda hep zorda bırakır.
"ama onlar da bir tek bahşişle geçiniyor", "maaşları çok az" kitlesi lütfen gelmeyin.
medeniyet ölçüsü kabul edebileceğiniz bu davranış avrupa'da ve muhtelif kıtalarda görülmüyor. (bkz: ar damarı)