her sekse, 69 pozisyonu ile başlayıp, ardından reverse cowgirl'e geçen ve finali ya doggy style ya da el arabası ile tamamlayan sevgili kulzos yazarlarının başlığı görür görmez “la ben onu kulağıma damlatırım.” dediğini duyar gibiyim ama azıcık romantizmin kimseye zararı olmaz be canikom.
insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan cinsel hayatın ilk seks pozisyonlarından biri olan misyoner pozisyonu sekste romantizm ve daha yakın, hatta daha derin temas arayanların tercih ettiği klasik bir pozisyondur.
tüm sıkletini, sırt üstü yatan kadın partnerinin üzerine veren erkek partnerin hakimiyeti elinde bulundurduğu bu pozisyon, çoğu kişiye sıkıcı gelse de samimiyet içerir. ilişkinin cicim aylarında icra edildiği sanılsa da bilinenin aksine cicim ayları geçtikten sonra, yani alev alev yanan ateş köze dönüşmeye başladığında lazy doggy ile birlikte dönüşümlü olarak icra edilir ve çiftler olaysız dağılır.
sekste romantizm gerekli midir, tartışılır ama en azından partnerin aldığı zevki, çıkardığı seslerden değil de yüz ifadesinden anlamak isteyen kişiler için misyoner pozisyonu oldukça leziz bir pozisyondur. ayrıca, misyonerliği bir adım öteye taşımak ve tabiri caizse keşkek döver gibi daha derin uyarılarla orgazma ulaşmak isterseniz, bacaklarınızı partnerinizin beline dolayabilirsiniz: paul avril - de figuris veneris çizimlerinden, 1820'ler
Alderaan Prensesi leia organa ve keskin bıçağını daha da bilediğimiz john rambo'ya modellikleri için teşekkür ederiz ama görüldüğü üzere sanatsız olmuyor şekerim.
ay feridun, feridun... abinizi seveyim ayol. bir hikaye yazdırmadınız. tamam, geç oldu farkındayım. yatıyorum.