bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
Şu hayatta bir türlü memnun olmadığım şeyler sıralı liste gibi bir playlist var zihnimde günlerdir. Galiz küfürler ediyorum desem galiz olmayan küfür mü var diye de bozarım kendimi sonraki satırda. Öyle de delikanlıyım yani. Ekonomi, özgürlükler, falan filan memleketin ahvaline dertlenecek hal kalmıyor memleketin ferdi olmanın getirdiği sıkıntıdan. "bi' zeytinliğim olsa, her yere bisikletle gitsem" gibi yaşlı yaşlı konuşuyorum.
Biri geliyor, naber ya, diyor, seni, diyor, yorgun gördüm, diyor. İçimden fuck off dışımdan fatoş, diyorum, yorgun olabilirim çünkü. Zira insan nasıl yakışıklıyken yakışıklı görünürse yorgunken de yorgun görünür. Kimseye çirkin görünüyorsun, kel görünüyorsun, bugün kısa boylusun dediniz mi? Bu da aynı hesap. Yorgunum, çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı falan yok. Kendimi çok kıymetli bulduğumdan ananas avokado serisi almıyorum cebimdeki son parayla. Ya da işten çıkarken adama ingilizce am günü yağ. Bunlar eski güzel değil ama sempatik günlerde kaldı.
Bir bay yolun ortasında yürüyor uzaklara baka baka, yarım saattir falan daha demin dünyanın en önemli işini halletmiş, sıradaki dünyanın en önemli ikinci işini kafasında ölçüp tartıyor gibi yüzünü buruşturuyor. Ah, diyorum, bayım, müsaadenizle birkaç kapik karşılığında derdinizi sikeyim. Bluetooth kulaklığının tekini çıkarıp erectus görmüş gibi şaşkın gözler ve çenesinin yayı sikilmiş gibi açık ağzıyla güç bela şu cümle dökülüyor ağzından; grande olsun lütfen.