1. hayvan severleri aşağılamak amacıyla kullanılan uyduruk tabir.

    uydurma bir ifadenin tanımı da analizi de pek olmaz. bu yüzden ben bu uyduruk ifadenin kullanıldığı bağlama ve arka plana bir değineyim istedim.

    itperest( ya da köpektapar) denilen insanlar sokak köpekleri sorununun çözümü için pek çok öneri getiriyor. (Örn: bir kısırlaştırma programının oluşturulması, büyük modern barınakların kurulması, sokağa terketmelerin önüne geçmek için yasal yaptırımların uygulanması vb.) Aslında yaptıkları şey katledelim diyenlere karşı hayvanların yaşam hakkını savunmak. bunların arasında saçmalayan, mizantropluk yapan yok mu? elbet vardır. ama karşı tarafın itperest/ kopektapar lafını uydurması ve bunu dolaşımda tutmasının sebebi bu insanların ortaya ekstrem fikirler ortaya atmaları değil sadece ve sadece hayvanların yaşama hakkını savunmaları. mesela Türkiye'nin en büyük interaktif sözlüğünde köpektapar olarak damgalanmak için sokak köpeklerinin katledilmesine karşı çıkmanız yeterli.

    hayvan düşmanı kitlenin kalın kafası ise katletmekten başka hiç bir çözümü almıyor. daha en başta çözüm için bütçe ayrılmasını istemiyorlar, sokak itleri için vergi falan ödeyemezlermiş, çok seviyorsak evimize alıp Besleyeymişiz. Yani olay dönüyor dolaşıyor, köpeklerin katledilmesini istemiyorsanız alın besleyine geliyor. iyi de biz besliyoruz zaten. Kopektapar denen insanların çoğunun evinde zaten kurtarılmış hayvanlar var. Bazen birden fazla. bir köpektapar olarak 6 tane kurtarılmış hayvanla yaşıyorum ben mesela. o zaman ben de Aynı mantıkla şöyle mi söyleyeyim: Benim sokaktaki köpeklerden bir şikayetim yok, sokakta köpek olmaz diyen sizsiniz, o zaman alın evinize besleyin, Böylece sokakta köpek olmasın. ben bunu demiyorum. Hiç bir hayvan severin de dediğini duymadım. çünkü onların aksine amacımız laf sokmak değil çözüm bulmak.

    son olarak uyutulma konusu ile ilgili kısa bir yorumum olacak. Hayvanı uyutma ötenazi sürecinde yapılan bir müdahale ve sadece ötenazi kapsamında bu ifadenin meşru bir kullanım alanı olabilir. Ötenazi ile hayatının sonuna yaklaşan, dayanılmaz acılar çeken, iyileşme şansına sahip olmayan hayvanlar daha fazla acı çekmesinler diye "uyutulur.'' sokak köpeklerine ilişkin tartışmalarda ısrarla bu ifadenin kullanılması hayvanlara reva görülecek muameleyi ve bunun arkasındaki alçak maksadı gizliyor.

    istedikleri kadar uyutma desinler, bu sacmalik seviyesinde bir aldatmaca. milyonlarca kendi halinde yasayan, hiç bir saldırı olayına da karışmamış hayvanın bir gecede öldürülmesi bal gibi de katliamdır. (saldırı olayına karışan köpekler için de bir istisna yapmıyorum. onlar da en az diğerleri kadar korunmayı hak ediyor. yoksa hayvanların yargılanıp idam edildiği orta çağa mı dönmek istiyoruz? ısırdı diye bir köpeğin ölmesini isteyecek kadar delirdik mi?) uyutulma lafı hayvanların trajedisini ve ortaya çıkacak manzarayı gizliyor özetle. ama ısrarla en azılı hayvan düşmanları bile bu kelimeye sımsıkı sarılmış durumda. masum kelimelerin arkasına saklanmaktansa bu İşe hiç girişmemek, hatta bunu aklımıza bile getirmemek daha iyi olmaz mı?

    o ya da bu şekilde bu dünyayı bizimle paylaşan, hisleri olan, acıdan kaçan, mutlu olmak isteyen, ailesini ve arkadaşlarını seven hatta onlara kurmaya çalıştığımız tüm alçakça komplolara rağmen bizi de seven bir canlının hayatı üzerinde -uyutulmalı diyerek- nasıl bu kadar kolay karar verebiliyoruz bilmiyorum. biz bu kadar önemli değiliz.
    #281604 little thirty | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    11argo terim