çocukken kendi sorumluluğum ile beslediğim ilk balığımdı. yaşım 7-8 civarı. fanusta beslerdim. yanımda taşırdım.
doyduğunu bilmiyor bu hayvanlar, teyzemin torunu ben yokken yem vermiş. verdiği bütün yemleri yiyince 'hayvancık çok acıkmış yazık' deyip paketi fanusa boşaltmış. geldiğimde hayvancık top gibi olmuş, yem bulutunun içinde döne döne dolaşıyordu fanusta.
ama fazla yemden mi öldü yoksa yediğini sindirsin diye fanusa maden suyu boşalttığımızdan mı öldü bilemedik. son hatırladığım maden suyunu dökünce her tarafı kabarcık kabarcık olup yüzeye fırlamıştı. 'hah, kendine geldi az biraz hava alacak şimdi ' diye sevinmiştik.
kibrit kutusundan tabut yapıp gömdük bahçeye. kiremit kırığından da mezar taşı.