yazılı olarak katalizör niyetine öznesi olan nesne ya da kişi hakkında bir şeyler okursanız, hayatınızdaki önemi birkaç kat artan eylem.
gerçekten de yaşla birlikte özlemenin gücü de hayvani dozda artıyor. 10 yıl önce "o göteleği neden özleyeyim ya" diye düşündüğüm çoğu kişiyle halâ görüşmüyorum belki ama aynı katı tutumla birlikte yaşlanamayacağımın da farkına vardım. yaşlanmanın belki de en kötü yönü bu: karakter özellikleriniz olarak bildiğiniz ve gurur duyduğunuz sivri uçlarınızı kendiliğinden törpülüyor, ruhunuz bile duymuyor.
kulzos çerçevesinde eskiden yazıştığım insanlarla olan mesajlaşmalarımı okumaya başladım. konu başlıkları özellikle belirtilmemişse muhabbetin ne üzerine döndüğünü kavrayamıyorum ama o muhabbetin sıcaklığını özlediğimi de kendime kabullendiremiyorum. fazla samimi ya da dışa dönük olup hayatından çıkan insanların tercihlerine müdahil olamadığında benim gibi hissediyorsun işte. "ellerim bomboş" kıvamına gelmek birkaç duble bi' şey içmeye bakıyor sadece, o kadar yakın.
yaşlılıkla kol kola girdiğinde korkunç bir depresan bu. mezardaki sevilen akrabalardan tut, tekrar hiçbir zaman iletişim kurulmayacak olan eşe dosta kadar kadrajı büyüt; o zamanlarda yaşadıklarını da oku/hatırla, sonra konuşalım sevgili benliğim. ya da hiç konuşmayalım, sen bilirsin.