1. 1. lig'e düştüğünden beri üzerinde dolanması için oluşturulan kara bulutlar biraz da olsa dağılan izmir'in gururu. 97. doğum gününden bu yana hakkında hiçbir şey yazmamışım. ayıp bana. gerçi "lig başlasın, biraz önümüzü görelim, öyle yazarım" diye beklemiştim. kendimi ayarlayana kadar da aylar geçmiş tabii.

    'in kulübün %70 şirket hissesini 'den bedelsiz devralması nihayet resmileşti. zaten haziran ayı içinde bu devrin tamamlandığını biliyorduk. resmi açıklama o kadar geç geldi ki, taraftarların özellikle kulübün iç işleriyle ilgili bilgi alamayanları yalan asır haberlerini üfürdü durdu. 'in kulübün başkanı, 'ın idari işler sorumlusu, 'ın ise sportif direktör olduğu bir yapı oluşturuldu. sport republic de 3 başlı bir yapı zaten (ankersen ceo, kraft başkan, mali işler sorumlusu). benzer bir sistemi hem 'da hem de 'da yaptılar. ankersen 'da futbol direktörü olarak 6 yıl görev yaparken de aynı 3 başlı yapıyı sağlamış. görünen o ki, şirketin para babası solak, beyni ankersen, idari işleri denetleyip düzenleyen ise kraft. özellikle kraft'ın fazla yuvarlak cümleleri bana sepil'in "benim hayallerimi duysanız, geceleri uyuyamazsınız" mantığına benzer şeyler çağrıştırdı. ankersen ise daha sistematik ve gerçekçi. imzaların atıldığı basın toplantısında ankersen'e "izmir'e mi yerleşeceksiniz?" sorusu soruldu. "londra'da yaşıyorum ama gözüm kulağım burada olacak. bir sportif direktör atacağız yarın (mance). ondan her zaman bilgi alacağım. çoğu maçta da koltuğumun dolduğunu göreceksiniz" cevabını verdi. sepil'den bunca yıldır bu kadar net bir cevap duymamıştık. bu küçük örnek bile tek başına ankersen'in bu işi sport republic'in 3 üst düzey yöneticisi arasında en çok isteyen kişi olduğunu gösterdi bana.

    bundan sonraki süreçle ilgili hem sepil hem de ankersen altı boş olmayan açıklamalar yaptı. sepil, ankersen ile neredeyse 1 yıldır görüştüklerini, sport republic'in ilgisinin ankersen'in 2022'nin kış aylarında yaptığı 2. ziyarette southampton'daki altyapı direktörü olarak gelmesiyle ciddileştiğini, kendilerinden başka tekliflerin de önüne geldiğini ve hepsinin maddi olarak daha tatmin edici olduğunu söyledi. ayrıca, ankersen'in torbalı'da yapılması kördüğüm haline gelen devasa altyapı alanına ve 'ne de aşık olduğunu söyledi. ingiltere altyapılarını ve statlarını görmüş birinin özellikle stadı beğenmesini önemli görüyorum. stadı yatırmamak için götünü yırtmış, 'a peşkeş çektiği eski pazar yeri alanına "trafik olur" diyerek stadı yaptırmamış 'nun sol kulağı kanarcasına çınlamıştır umarım. ankersen de, bu sezon taraftarın acele etmemesini, yapıyı kurduktan sonra hızla taraftar-kulüp bağını da oluşturacaklarını söyledi. bu noktada, söylenti olmaktan öteye gidemese de, şöyle bir ayrıntının da ortaya çıktığını duydum, okudum: şirket, büyük hissedarı olduğu diğer kulüplerde de yaptığı gibi, taraftar-kulüp bağını çok önemsiyor. buna katkı vermesi için de maç maç bütün ayrıntıları taraftarla paylaşıyor. yani, maçlardan sonra taktik analiz ve gene taktiksel açıdan "neden kazandık/kaybettik?"i taraftarla paylaşacaklar. bu da demek oluyor ki, son 5 yıllık yapıda var olan "kol kırılır, yen içinde kalır" mantığı tarihe gömüldü. "şeffaf olacağız" diyerek başa gelen sepil'in kulağını taraftara tıkadığı yılların acısı çıkacak gibi görünüyor. sadece bu ayrıntıya bile deli gibi sevindim.

    kulüp devirle uğraşırken, narlıdere-güzelbahçe arasında bulunan ve narlıdere belediyesi'nin tahahhüt ettiği 2 basketbol sahasını yapmayacağını açıklamasıyla taraftar da sosyal medyada gündem oluşturmaya çalıştı ve çalışıyor. 13 ve 15 yaş altı basketbol takımları türkiye finali oynamış bir izmir takımına destek vermeyen bütün yerel yönetimlerin canı cehenneme tabii. hashtaglerle falan olacak şey değil bence bu. ankersen üzerinden de değil, sepil üzerinden baskı kurulması gerektiğini düşünüyorum. sepil halen kulübün %30 hissesine sahip ve bütün amatör branşlarda tek söz sahibi de gene kendisi. sepil'in göztepe'yi ne kadar sevdiğini bu salon sıkıntısı ve torbalı'daki altyapı tesisi mevzusunu çözüp çözemeyeceğine göre anlayacağız bence.

    iha'nın basın toplantısının bir kısmını videolu olarak özet halinde aktardığını da belirteyim. toplantının canlı yayını yoktu. katılan basın mensuplarının anlık tweetleriyle takip edebildim ben de. video şurada . basın toplantısından güzel bi' fotoğrafı da şuraya bırakayım.

    geleyim futbola. yıllardır süren ve benim aşiret olarak özetlediğim takımdaki yapılaşma sorununu kökten çözdük sanırım. 'ya, 'i 'a, 'yu da 'a postaladık ('in 'a gitmesi biraz kalp kırdı). bu 3 başlı yapı bizi saha içinde çok engelliyordu. saha dışında da teknik direktörün elini kolunu bağladıklarından eminim. neredeyse 20 oyuncunun takımdan gönderilmesiyle birlikte deli gibi transfer yapıldı tabii. özellikle gönderilen oyuncuların, sepil'in mart ayında havlu attığımızı açıklamasından hemen sonra gerçekleşmesini bekliyorduk ama halil bile temmuz'da belçika'ya gidebildi (kendisinin sosyal medyadan yaptığı paylaşımlar da kalp kırdı). yabancıların neredeyse hepsinden kurtulduğumuz için birçok yabancı oyuncunun adı göztepe ile anıldı. en az 1,5 aydır ile ciddi şekilde ilgilendiğimiz yazılıp çiziliyor. sport republic üzerinden kiralama opsiyonu sanırım pahalı geldi biraz. yaşı biraz sıkıntılı olsa da ve de gene uzun süredir adı göztepe ile anılan isimler ama resmi bi' şey açıklanmadı henüz.

    kadro yapılanmamız hemen hemen şöyle oldu. bu görselde ve yok sadece. onlar da rotasyonda olacak. en azından göze çarpan transferlerle ilgili de bi' şeyler yazayım istiyorum.

    - : 23 yaşında (eylül sonunda 24 olacak), 'den bedelsiz transfer edilen mc. dmc de denenebilir ama fiziği halen çok kötü bence. ayaklarına da pek hakim değil ama iyi uzun pas atabiliyor. şutu var. ikili mücadelelerde, geçen yıl süper lig'in açık ara en çok top kazanan oyuncusu olan biriciğimiz kadar gözü pek. ülkeye alışma sorunları çekiyor gibi görünüyor. türk oyuncularla bir bağ kurabilmiş değil bence. saha içindeki iletişimi halledince daha faydalı olacaktır.

    - : 24 yaşında, italya'nın 4. ligi olan 'deki citta di varese'den geldi. ligin ilk maçı olan sakarya deplasmanında attığı şık gole benzer bir golü neredeyse 1 yıldır izlememiştik. güçlü, omuz genişliği sağlam, ayakları yere iyi basan bir kanat. şutu da hayvani. sıkıntıları ise, bence üzerine bir şeyler koyamayacağı kadar kötü: pası yok, ikili mücadelelerde ne yapacağını bilmiyor, hava topu alırken vücudunu kontrol edemiyor, defanstaki yardımlaşmayı öylesine yapıyor. gene de 3 lig aşağıdan transfer edilmiş bir oyuncudan beklenenin ötesinde performans verdi 2 maçta. hazırlık maçlarında kendisini pek göstermiyordu, lig başlayınca kendine gelmiş gibi.

    - : 'dan transfer edilen, altyapısından çıkmış, 27 yaşındaki forvet. istatistik olarak 6-7 yıl önce 10 gol ve üzerini görmüş, son yıllarında gol katkısı yapmaktan uzaklaşmış bir hücum oyuncusu görünümündeydi. hazırlık maçlarında benzeri bir oyuncu olduğunu anladık. bitiriciliği baya kötü, fiziği eh işte, hava topu almasını bilen, yardımlaşmayı seven, bencil olmayan, kısa pasları bu lig için ideal. takıma kolay alışmış gibiydi. erzurum fk maçında attığı golden sonra taraftara koştu, çıldırdı. iyi bir rotasyon oyuncusu olacağını düşünüyorum ama 2 maçtır ilk 11'de çıkıyor.

    - : biriciğimiz obinna'yı gönderdiğimiz fc cincinnati'den kiralanan 22 yaşındaki kanat. henüz çok az süre alabildi ama hazırlık maçlarında hızıyla "pır pır kanat mı aldık acaba?" dedirtmişti. fiziği berbat, ikili mücadele kazanamaz, ayakları eh işte, şutu var, bencil değil. şimdilik bu kadar görebildik ama kendisinden beklentim oldukça yüksek. değil 1. lig, süper lig'te de hızlı kanat oyuncuları iş yapıyor. bu ligin tozunu attırabilir ama ülkeye alışması sancılı geçecek gibi geliyor bana.

    - : geçen yılın mart ayı içinde 'a bedelsiz gitmesi gündem olan, transferinde galatasaray ile çekiştiğimiz basında yer alan, 20 yaşındaki forvet. komple bir forvet olamayacak bence çünkü fiziği hiçbir zaman yeterli olamadı. kiralamasının satın alma opsiyonlu olması güzel. kanatta oynayabileceğini düşünüyorum ben çünkü 2 maçta ve hazırlık maçlarında ileride tek forvet olarak pek iş yapamayacağının işaretlerini verdi. ayrıca, takım hüso gibi nispeten geniş, top indirip pas veren ve alan bir forvete alışırsa, ali'nin oyuna girmesinden sonra sistemin de değişmesi gerekecek. ocak ayına kadar hangi sistemi oturtabileceğimizi şimdiden düşünmek bile istemiyorum. ali'nin fuleli, teknik, ayaklarına hakim, önüne top isteyen, çalım atabilen, ayaklarına oldukça hakim bir oyuncu olduğunu futbolla azıcık ilgili herkes biliyor. almanya ve hollanda tecrübeleri kendisini ne kadar değiştirmiş olabilir, onu göreceğiz. transferi açıklandığında taraftarı en çok heyecanlandıran isimdi. umarım beklentileri karşılar.

    - : 'da geçirdiği 1,5 yıldan sonra sözleşmesi bitince kaptığımız veteran kanat. "yuvaya geri döndüm. diğer teklifler maddi olarak daha iyiydi ama göztepe'yi seçtim" diye açıklama yaptı ama ben yemedim çünkü yasin bizden sivas'a transfer olduğunda ailesini izmir'de bırakmıştı. büyük ihtimalle onların yanında olmak istedi. ne bodrumspor'un ne altay'ın ne de altınordu'nun yasin'i alabilecek maddi yapıları bulunuyor. tek seçenek bizdik, bize geldi. yemesin kimseyi yani. takımdaki eski aşiretin baş adamlarından biriydi (halil-soner-yasin). 35 yaşına geldiğinde olgunlaşmış gibi bir görüntü çizdi hem hazırlık maçlarında hem de ligin ilk 2 maçında. ilk pas istasyonu kendisi, takım baskı gördüğünde topu yasin'le buluşturmanın yolları aranıyor, ilk hücum opsiyonu gene kendisi. ben "maç başı 20 dakika oynayabilecek adam aldılar" diye düşünürken, 60 dakikayı bu rollerle çıkarabildiğini görerek şaşırdım. kendisine en azından 1 yıl daha iyi bakacağını düşünüyorum. samsun'daki kariyeri toplamda 49 maçta 19 gol 11 asist (1,5 yılda). bizde de benzer performansı gösterse, aldığı maaşı hak etmiş olacak benim gözümde. ayrıca 'ın kaptanlık isteğine rağmen, takım kaptanı kendisi.

    - : fenerbahçe'den bedelsiz olarak kiralanan 18 yaşındaki stoper. satın alma opsiyonu yok ama sakarya maçının ilk 10 dakikasından sonra "keşke opsiyon da olsaydı" dedik hepimiz. 'le yan yana oynadığını gördük. pozisyon alması ve tek müdahaleleri sıkıntılı ama öz güveni ve adam markajı baya iyi. sol ayaklı sol stoper olarak oynuyor. duran toplarda gol de kovalıyor (takımdaki bütün stoperlerin bu özelliği var). dino'yla yan yana oynaması kendisi adına büyük kazanç olacak. 'ın kronikleşen bağ sakatlıkları düzelir gibi olursa, onu da bilgi alma merkezi olarak kullanacaktır. bence önü çok açık. sakatlık yaşamazsa sezonda 30 maçı rahatlıkla devireceğini düşünüyorum. bizden sonra da umarım önü açık olur.

    - : 'ın fenerbahçe'ye kiralanmasından birkaç gün önce kadroya 'dan kiralanarak dahil edilen 25 yaşındaki kaleci. irfan can'dan farklı değil gibi şu anda. en az onun kadar ayaklarını kullanamıyor, en az onun kadar aşırı öz güveni var ve gene en az onun kadar defansla iletişimi problemli. karşı karşıya pozisyonlarda iyi açı kapatıyor, uzaktan şutlarda topu tutmak için riske girmiyor. takımı sahiplenmiş gibi görünüyor ama bu öz güven fazlalığı zaman geçirme, rakibe atar gider yapmaya kadar varıyor. burasının göztepe olduğunu ve 7 gol yese bile bu hareketleri yapamayacağını umarım en kısa sürede öğrenir. şimdilik as kaleci kendisi ama yerine bir yabancı kaleci transfer edilmesine kimse karşı çıkmayacaktır (lis dedikoduları bu yüzden halen güncelliğini koruyor). maç kurtaramasa bile vasat civarında kalarak göze batmayacağını düşünüyorum.

    - : 56 bin euro'ya 'dan transfer edilen 23 yaşındaki sol bek. 3 yıllık sözleşmesi var bizimle. yıllarca , gibi vasat bile olamayan sol beklerle göz zevkimiz bozulmuşken, kendisi ilaç gibi geldi. erzurum maçında hüso'ya açtığı ortayı 1. lig'te açabilecek bekler belki eyüp ve samsun'da vardır, başka da yoktur. dinamik bir bek olarak ileri çıkışlarda ve geri dönüşlerde sıkıntı çekmiyor. savunması biraz problemli; sürekli alan kapatmaya çalışıyor, topa müdahale etmiyor. sorumluluk alabilecek kadar öz güvenli. hava toplarında da fena değil. neredeyse futbol kariyerini bitirdiğimiz 'nin yabancı olmayanını bulmuşuz gibi seviniyoruz.

    - : fenerbahçe'den transfer edilen 20 yaşındaki sağ bek. opsiyonu kulüpte olmak üzere 3+1 yıllık sözleşmesi var bizimle. altınordu'yla yapılan hazırlık maçında 'dan formayı alamayacak gibi görünmüştü. sakarya maçında oynamadı, erzurum maçında kerim sakatlanınca neredeyse 80 dakika kendisini izleyebildik. profesyonel maç tecrübesi çok az olduğu için yaşından beklenenden daha heyecanlı. erzurum maçında yaptırdığı penaltı bunun en net göstergesi oldu. bindirmeleri kerim kadar yok ama kerim'den daha iyi bir defansı olduğu apaçık belli. ikili mücadele seviyor, henüz iyi olmayan fiziğini de kullanıyor. pasları eh işte, şutu yok, duran toplarda hücuma katkısı sınırlı. gene yıllarca ve kerim'i as sağ bekler olarak izleyen gözlerimiz uğur kaan'la bayram etti şimdiden. umarım maç temposuna alıştıktan sonra yeteneklerini gösterebilir. sık hata yapacak gibi görünüyor ama stoper hattı oturmuş bi' takımda bunun çok da sorun yaratacağını düşünmüyorum.

    - : geçen sezon 6 ay geçirdiğini başakşehir'den bedelsiz olarak transfer ettiğimiz eskinin wonderkid'i olan 31 yaşındaki orta saha. opsiyonu kulüpte olmak üzere 1+1 yıllık sözleşmesi var bizimle. hazırlık maçlarında yasin'le birlikte pas bağlantılarını yöneten isim olarak gördük. ligteki 2 maçta da sahada gördüğümüz 20 küsur dakikada fena değildi. amc olarak değil, mc olarak oynayacak bizde, burası net. 'le değişmeli oynayacaklarını düşünüyorum (tijanic'in bu ligteki sahalarda sakatlanma riski oldukça yüksek). başakşehir'de iyi antrenman yapmış gibi geldi bana. ikili mücadelelerden kaçmıyor, topu kazandığında kendini göstermek için değil, hücuma katkı vermek için oynuyor. gene de bir mc olarak oldukça kötü olan fiziğinin yalçın-palmer ikilisiyle beraber oynarken daha fazla göze batacağını düşünüyorum. transferi açıklandığında bizim için tam bir kapalı kutuydu. 5-10 maç oynadıktan sonra ne olduğunu ve ne olabileceğini göreceğiz galiba.

    takımın kaleci, stoper, sağ ve sol bek ile forvet rotasyonu tamam gibi. en azından nicelik açısından sırıtmıyor bu mevkiler. mümkünse 2 kanatta da oynayabilen ve yasin'i yedekleyebilecek bir kanat ile olmazsa olmaz bir dmc daha takıma katılmalı. dmc olarak yalçın'ı gördük sürekli ama defans ile orta saha pas bağlantısını yalçın üzerinden kuramıyoruz. tijanic stoperlerin arasından top çıkarmaktan helak oluyor, yalçın paşam ise oyundan koptuğu anlarda orta sahanın direncini düşürüyor. yalçın'ın bu yılki performansı orta sahası son yıllarda tek bir oyuncuya bakan göztepe'nin (obinna, ertuğrul, gosso) ligi bitireceği sıralamayı da belirleyecek bence. köybaşı ve alman-türk stoperin süre alabileceğini düşünüyorum ama geçen yıldan kadroda kalan , atınç, , , yalçın, , , 'nın takıma katkısı tamamen soru işareti şu anda. stoper hattımızın oturması eylül sonunu, hücum hattında idael bir düzen oluşturmamız ise ekim sonunu bulabilir. dmc transferi orta sahanın göbeğini toparlar belki ama kanatlara takviye yapılmazsa, yasin'in gelgitli olacağı aşikar performansını nasıl sineye çekebiliriz, bilmiyorum. ali belki kanada geçebilir ama teknik direktör 'ın kafasındaki şablon da net değil. erzurum maçında 1-0 öne geçtikten sonra otomatikmiş gibi görünen bir refleksle kapanarak oynamamız moral bozdu. 'nun takıma öğrettiği boğucu presi takım halinde yer yer halen iyi yapabiliyoruz. 1. lig bu pres üzerine kurulu. kazma stoperleri, sadece hızı olan bekleri bozmanın en etkili yolu bu. gol yollarında sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum ama bu presten kazanılan topların net pozisyonlara dönüştürülmesindeki yöntemleri henüz göremedik. büyük ihtimalle yasin-emre-tijanic pas bağlantısının hızlıca oluşturulması ile hüso'yla ver-kaç sonrasında rakip savunmadaki boş alanların kullanımı üzerinden akan bir oyun planı izleyeceğiz. bu noktada mamah'ın, atanga'nın ve hatta palmer'ın boş alan kovalaması çok önemli olacak. biraz kontra bir oyun gibi görünüyor ama göztepe'nin hiçbir zaman skor koruyabilen bir takım olmadığını bildikten sonra, "kontra gibi görünen hücum futbolu" sisteminin yerleşeceğini düşünüyorum. 1 dmc, 2 mc, 2 kanatla oluşturulmuş bir 4-3-2-1'in değişmez format olacağı da belli gibi. nestor'un 3 sabit forvetli atak oyununu özlüyorum.

    1. lig bu sene sözümona süper olan ligten daha keyifli geçecek. eyüp ve samsun en değerli kadrolar. bodrum sürpriz çıkış yaptı (2 maçta 6 gol, 6 puan), bandırma geçen seneki kadrosunu korudu, sakarya 2 yılda 2 lig atlamanın peşinde, "bu sezon kesin küme düşer" denilen gençlerbirliği, tuzla, pendik ve adana bile direnç göstererek başladılar. altay'ın durumu kötü gibi (maddi sıkıntı sezon boyu peşlerini bırakmayacak. transfer tahtasını açamadılar. bin yaşındaki murat uluç, ibrahim öztürk falan süre almak zorunda), malatya maddi darboğazda, çaykur rize ve erzurum kadro yapılanmalarını tam oturtamadılar, altınordu ve keçiörengücü sürpriz sonuçlar alabileceklerini gösterdiler. değişen play-off sistemiyle birlikte, sezonu 7. bitirenin de süper lig yolunda ilerleyebileceği bir sezonda, 19 takımlı ligde sadece 8 takım amaçsız kalabilir. bu 8 takımın küme düşme ve yükselme potalarıyla matematiksel olarak bağlarını koparmayan 4'ünün de maçları salmayacağını düşünürsek, en az 15 takımın sürekli çekişeceği bir lig izleyeceğiz. üzgünüm ama süper lig'te bile bunu göremezsiniz bu sezon. iddaa'dan para kaldıranların sayısı bu sezon 1. lig'te çok az olacaktır.

    biz kendi yolumuza bakalım, fazla gaza gelip tanrı paradoksu yaşamadan, maç maç gidelim; kadro içindeki kanserli yapılaşmaları erken kesip atalım; çıkmışız ya da düşmüşüz önemli değil. yeter ki ligteki diğer takım taraftarlarının "göztepe kesin çıkar" söylemlerini ciddiye almayalım, ne yapabiliyorsak onu gerçekleştirelim.
    #278859 lake of the hell | 3 yıl önce
    0spor kulübü