geldiği günden bu yana ilk kez fenerbahçe'nin ihtiyaç duyduğu kalitede bir hocayı olabilecek en erken tarihte takımın başına geçirmeyi başarmıştır kendisi. ilk hocası cocu ne zaman açıklanmıştı hatırlamıyorum ama erken tarihte gelmiş olsa da, ihtiyaç duyulan kalitede değildi maalesef. sonra taraftar baskısı ile çalışmam dediği yanal ile çalıştı. yanal emre ile geçinemedi gitti, emre'nin liderliğinde bulut'a şans verildi. sonra ağızdan bielsa kalitesinde lafı çıktı, kimseyi bulamayınca vitor'u getirip, sezonu kartal ile bitirdi. ve ilk kez bir haziran ayında, hem de altı ay öncesinden görüşmeye başlayarak, takımı izleterek, haziran başında takımı jj'e emanet etti.
jj akıllı adam. hırslı adam. ve her şeyden önce içi dışı bir düzgün adam. kendi karakterini/sizliğini onda yansıtmayak isteyenlerin sandığı gibi bir adam değil. ve pragmatik de bir adam. tek bir hedefe, tek bir oyun planına, tek bir oyuncuya bağlı hareket eden birisi hiç olmadı. ve şu an türkiye'de, futbol bilgisi menajerlik oyunlarından ibaret olanlardan sanıyorum ki az da olsa daha fazla şey bildiği için, başlığa konu adam ile birlikte transferleri belirliyor.
taraflısı, tarafsızı, ya bu takıma tek başına 30 atacak santrafor alınmadı diye çemkiriyor. o ise, jesus'un isteği doğrultusunda, tek başına 30 değil, parça parça 40-50 atacak adamlardan bir hücum hattı oluşturuyor. muhtemelen jesus, gol ihtiyacını tek adamla çözmeyi hayal etmiyor. etse, eski öğrencisi seferovic'i cimbom'a bırakmazdı. aynı pedro'yu bıraktırmadığı gibi.
ilk kez doğruları yaptığı sezonda bile, ağzı olan konuşuyor. dilerim ilk kez doğru olanı yapıyorken, doğru sonucu da alır.