bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. gündelik hayatta hergün karşımıza çıkan ahlaki sorunları ele alan felsefe disiplinine uygulamalı (pratik) etik deniyor. ben de bu başlık altında kürtaj, ötenazi, biyo etik, çevre etiği, hayvan hakları, siyasette temiz eller sorunu, intihar, biyo etik gibi uygulamalı etiğin bazı problemlerini ele alacağım.

    uygulamalı etik; bir avuç kafayı yemiş filozofun oturdukları yerden spekülatif, dogrulanamayan çoğu zaman anlaşılamayan felsefi sistemlerinden farklı olarak insan ırkının karşılaştığı gerçek sorunları çözmeye hiç değilse bu alanda alternatif bakış açıları sunmaya çalışıyor.

    bence de eğer felsefe insanların işine yarayacak bir şey söyleyecekse zaten bu alana eğilmesi gerekiyor. neyse ki geçtiğimiz yüzyılın ortalarından itibaren nihayet pratik etiğin önemi anlaşıldı. artık dünyanın en büyük filozofları bu konularla ilgili yazıyor.

    pratik etigin gittikçe önem kazanmasının aslında bir kaç nedeni var:

    1. geçtiğimiz yüzyılda teknolojik, siyasi ve toplumsal gelişmenin çok hızlı bir ivme kazanması insanlığın gündemine yeni sorunlar getirdi. örneğin 1970'li yıllardan başlayarak çevre kirliliği, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi gibi teknolojinin yarattığı sorunlar bu alanlarda insanlığın sorumluluğunu araştıran bir etik kaygıya yol açtı ve çevre etiğini doğurdu.

    benzer şekilde, endüstriyel hayvancılığın hem insan hem de hayvan sağlığı ve refahı açısından yol açtığı sorunlar bağımsız ve giderek güçlenen bir hayvan hakları etiğini gündeme getirdi.

    yine artan nüfus, tıptaki ilerlemelerle birlikte kürtaj konusunu, uzayan ömür de ötenazi konusunu gündeme getirdi.

    2. pratik etiğin yükselişinin bir diğer nedeni de insanın ahlaki açıdan daha yüksek bir bilinç düzeyine erişmesi. evet insanlık bu yüzyılda iki büyük savaş, soykırımlar, totaliter rejimler vb. gibi travmalar yaşadı ama bunlardan önemli dersler de aldı. bir yandan da köleliğin kaldırılması, kadınların statüsünün iyileştirilmesi, ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılması, somurgeciliğiin ortadan kalkması, köleciliğin son kalıntılarının da temizlenmesi gibi ilerici gelişmeler de oldu. bu gelişmeler eski çağlardan bugüne, yönetenlerin olmasa bile halkların bilincinde ahlaki kaygıların giderek önem kazandığını gösteriyor. bu bilinç düzeyinin günlük hayatta karşımıza çıkan sorunların çözümüne yönelik de ahlaki bir araştırmanın da önünü açması kaçınılmazdı.

    3. Felsefenin ilgilendiği pek çok konu, kapsamı giderek genişleyen bilim tarafından adeta yutulmuş durumda. çok fazla uzatmak istemiyorum ama felsefenin yüzyıllardır konusu olan doğa, mantık ve bilgi sorunları ile kozmoloji gibi alanlarda bilimin kaydettiği başarı felsefeyi adeta işsiz bıraktı. önceden doğa felsefesi dediğimiz şeyin bugün doğa bilimlerine dönüşmesi bile tek başına aslında pek çok şeyi açıklıyor. (bu konuda yine felsefenin içinden çıkan mantıksal pozitivizmin itirazlarına da bakabilirsiniz.) dahası bilimin felsefe sorunlarına el atması doğa bilimleri ile de sınırlı değil. bu durum toplumsal sorunları da ele alacak bir biçimde genişliyor. bilimsel yöntemin kanıtlanan başarısı sosyoloji, psikoloji gibi yeni bilimsel disiplinler ortaya çıkarmış durumda. (bu alanlarda bilimin ne kadar gelişmiş olduğu ayrı bir sorun.)

    4. son olarak, metafizik felsefe içerisinde filozofların yüzyıllardır birbiriyle çelişen sistemler ortaya koymasının insanlığa hiç bir katkısı olmadı. bu çelişik sistemlerin bir tanesinin doğru olması durumunda en az on tanesinin çöpe atılması gerektiğini de kabul etmek zorundayız ki tek bir sistemin bile gerçekliği doğru yansıttığına ilişkin elimizde hiç bir kanıt yok. durum buyken insanlığın gerçek sorunlarına ilişkin şeyleri inceleme konusu yapmak akla daha uygun değil midir?

    ***

    daha önce etiğin teorik sorunları için bir başlık açmıştım, orada daha ziyade kavramsal konuları işlemeyi düşünmüştüm. ama sözlükte hemen hiç okunmadığını görünce biraz hevesim kırılmıştı. orada da yazmaya devam edeceğim çünkü pratik etiğin kavramlarını yine de teorik etikten aldığını, bu kavramları açıklığa kavuşturmadan pratiik sorunların anlaşılamayacağını düşünüyorum.

    son olarak, bu konularda yeterli okuma yapmadığımı söylemek zorundayım. bu yüzden bu başlık altında, elimden geleni yapmaya çalışsam da, benden bir akademisyenin tutarlılığını, sistematikliğini ve en önemlisi ikna ediciliğini beklemeyin. ama bu alanda fazla okuma yapmadan, başkalarının görüşlerinden fazla etkilenmeden direk kendi kafamla ne düşündüğümü görmek, el yordamıyla birşeyler yazmak benim için önemli. şimdiden okuduğunuz için teşekkürler.
    #277175 little thirty | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0kişiye özel