bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
insanın 30 yaşına gelince geçmişin bir muhasebesini yapması gerekiyor bence. neden 29 değil de 30 bilmiyorum ama aşağı yukarı bu dönemde geçmişin hatalarını şöyle bir görmek gerekiyor.
ben bu değerlendirmeyi üç dört yıl gecikmeyle yapabildim. bu gecikmeyi kendi çocukluğuma ve ilk gençliğime biraz uzaktan bakabilecek olgunluğa uzun bir süre ulaşamamış olmama bağlıyorum.
gerçi bu şimdi olgunlaştığımın garantisi değil, ama son bir yıldır, bu gençlik yıllarına belirli bir mesafeden bakabiliyorum, hatalarımı yargılayabiliyorum, ne kadar çok tuzağa düştüğümü görebiliyorum. sanki bir yerlerde kişiliğimden bir kopma oldu ve mitoz bölünmeyle (bu ifade için bağışlayın ama daha iyisini bulamadım) bende farklı bir birey oluştu, sonra oluşan birey önceki salağı yargılıyor... acaba herkes hayatının bir döneminde bu duyguyu yaşar mı?
geçmişteki hatalarım (ki bunların tamamı salaklıklarıma indirgenebilir) yüzümü ekşitse de değişmiş olmak bazen beni mutlu ediyor, çünkü bugün aynı hataları tekrarlamamak gözüme bir başarı gibi görünüyor. bir insan daha kötüye değil de daha iyiye gidiyorsa, daha ne ister ki?
bu değişim ahlaki düzeyde bir olgunlaşma anlamına gelmiyor. çünkü eskisine göre ne daha iyiyim ne daha kötüyüm. sadece eskisi kadar heyecanlı, tutkulu, aceleci ve saf değilim ki bunlar başıma çok iş açmıştı.