bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
kıçıma dapdar siyah kotumu, sırtıma folloş motörhead tişörtümü geçirip çıktım dışarı. dik bir yokuş tırmanıyorum her gün. "yoruluyoruz ama kıçımız şekilleniyor" noktasında ince hesaplarla hayatın aktiflerini artırmaya çalışıyorum. yürürken cem uzan haberini okuyorum. adamın tek icraatı türk mizahına cem uzan'a hapis şoku bakınızını bırakmış olması. yine de yere göğe sığdırılamıyor. Bu cümleyi unutmayayım, bir yerde kullanırım diye zihnime kazırken kazıyışın sonunda ":d" iliştiriyorum. sonra, birden hatırlıyorum. şu hayatta kimle duygusal bir ilişki yaşadıysam yazılı iletişimde o nasıl gülüyorsa ben de onun gibi gülüyorum. Duygusal ilişkiler tarihim emoji mezarlığı gibi. birkaç şakaya ":d" şeklinde tepki verdikten sonra karşı tarafın gülüş tasvirini ".d" olarak ortaya koyduğunu anladığım anda benim gülüşüm de ".d" oluveriyor. bir başkası tuşlara rastgele basarak gülüyorsa ben de rastgele basıyorum. öteki, sabaha kadar tiktok'ta takılmasına rağmen "tiktok kapatılsın hüü" çelişkisindekilere özgü gözden yaş gelmeli gülümseyişler benimsemişse ona da aynından yapıştırıyorum.
bunu tekelin önünden geçene dek düşünüyorum. nasıl bazı insanlar bazı şakalara ayıp olmasın diye iştirak edip güler, samimiyetten yoksun "alemsin ya..." övgülerini düzüyorsa ben işi biraz daha ileri götürüp insanları aynı frekansta olduğumuza inandırmak, belki onlara yaltaklanmak için normalde gülmeyeceğim şeylere aynen onlar gibi gülüyorum. kişiliksiz değilim, kişiliğim kötü. insanlarla iletişimlerimi bir mekana tıksak orası kesinlikle pavyona benzerdi. ve o pavyonun tek konsomatrisi ben olurdum.
henüz açılmamış bir dükkanın tentesinin altında, gölgede bir sigara yakıp birkaç sene önce gittiğim pavyonu düşünüyorum. bu gönüllü dolandırılışa hala gönlümün olduğunu fark edip anlatmaya başlıyorum.