Bilinen ve bulunulan zamandan geçmiş veya veya geçmemiş zamana gitmek. Şimdi, kardeşim dur bakalım orda geçmişe gidemen, demeyin. Sanki geleceğe her gün gidiyormuşuz gibi. Gerçi, ne kadar gelecek olduğuna bağlı.
Zaman yolculuğu üzerine birçok teori, çalışma, deney varsa da benim gibi birçokları için bu mesele ilahi bir olay, hızır aleyisselamın tutup bilmemkaç yılına bizi götürüp getirmesi gibi bir senaryo.
Herkesin mutlaka başına gelmiştir. "ah o gemide ben de olsaydım, biraz daha özverili mi olsak kraftwerk bey/hanım, dediğinde patrona, banka hesabımda da aynı özveriyi görmek isterim patron bey/hanım, diyerek açık denizlere yol alsaydım" senaryosunu söz konusu olaydan sonra 1-2 hafta her gece 00.00-00.30 arası kamu spotu gibi zihnimizde oynatır dururuz. İşte bu gecelerin birinde "keşke iki hafta önceye gidebilsem" dedim. Fazlasıyla cehalet ve çamaşırların makinede kalmış olmasının verdiği can sıkınıtısı sebebiyle, ya iki hafta öncesine gittiğimde şu an Bugündeki herkes bugünde kalır da armut gibi ortada kalırsam, düşüncesi zihnimi hükmü altına aldı. Ben geçmişe gidip hayin patrona, bak beybi sana iki çift lafım var, nutku çekecekken o kapıya arkası dönük sandalye asla geri dönmeyebilirdi.
Korktum ve bir daha böyle bir şey dilersem "keşke hep beraber iki hafta önceye dönebilsek" şeklinde maruzatımı açık seçik bildirmem gerektiğine dair not aldım. İki hafta önceye döndüğümde herkes tamamen iki hafta öncedeyse ve iki hafta önceki hayin ben gerçekten özverili çalışmışsa ne yapacağımı bilmiyorum. İki hafta sonraya gitmesi için kendisini ikna etmeye çalışabilirim.