Şimdi hep bi götü sağlama alma işi vardır ya hani. Emniyet kemerini taktıktan sonra hız yapmak, bir yere tutunup yükseklerden aşağıya bakmak, yakalanmayacağına emin olduğunda telefonla işletmek, nebleyim işte böyle şeyler.
Sorun şu; abi bu kuşlar, olur da kanadına kramp girerse filan, tutunacak hiçbir yer olmamasına rağmen düşerim korkusu yaşamıyorlar mı? Geçen gün önden 6, arkadan 8. katlı bir yerin balkonunda sigara içiyorum, karşıda da böyle zebellah gibi bir bina var, 10-12 kat arasında pencere pervazlarında oynaşan serçeler. Hop oraya aman buraya atlayıp duruyorlar, kanat bile açmadan. Ya olm kafan çarpar, takılıp düşersin, bir an başın döner filan, hiç korkmuyor musun?
Benim asıl merak ettiğim şey ise şu; hani uçak ilk kalktığında, türbülansa girip hafifçe irtifa kaybettiğinde, araçla giderken birden yer altı tüneline girince, lunaparkta gondola filan bindiysen düşüş hareketlerinde böyle bir için gider, yüreğin hop eder hani. İşte kuşlar yüksek yerden kendilerini aşağı atıp biraz düştükten sonra kanat çırpıp uçuyorlar ya, o düşüşte onların da yüreği hop ediyor mudur? İçlerinden eheheh diye böyle irtifa kaybedip yükselen var mıdır? hayır minnacığın yüreği misminnacık ya. o hop edişe kurban işte ehheh.
Ulan hayvanlarla konuşamamak çok üzücü be. Uzuvlarımı kaybetme pahasına hayvanlarla konuşabilmek isterdim. Nihayetinde iletişim hareketten daha özgür. Hey gidini.