Bir zamanlar dünya gündemine de "intihar ettiren ilaç" olarak gelmişti.
Yurt dışı adı accutane olan bu ilaç için çok tartışma var ve özeti şöyle. İlaç üreticileri "yok canım ne depresyonu, ne alakası var. O depresyon dediğiniz şeyin yüksek çıkması da kullanıcıların sivilceleri kafasına takmasından" derken ilaç kullananların yakınları (ilaç kullananlar değil) "hayatımızı kararttı" diyor.
Eski eşim kullanmıştı bunu. Nilanlıydık o zamanlar. Hayatımı karartmıştı evet. Kötü günlerdi. Emin olun boşanmaya iten sebepleri yaşamak daha kolaydı.
Bugün başıma gelse, bugünkü aklım olsa "sivilcelerinle seviyorum seni. Ya roaccutane ya ben" derdim.
Hastalıkta ve sağlıkta... roaccutane hariç. Çünkü bu kullanılması kaçınılmaz bir ilaç değil. Bir tercih ve insanların tercihlerinin sorumluluğunu tek başına üstlenmediği bir tercih.
Sivilce eninde sonunda geçer. Ama roaccutane kullananların çevresine yaptığı eziyet unutulmaz.
Sivilceler için ruhunu şeytana satmak ile eşdeğer bir ilaç.