Son durumu pek karmaşık gün. Tüm batı tarihi öznel deneyimin tarihidir derler ya hani, bazı kel Fransızlar bunu söyler en azından.
Akıl, akıl olmayan üstünde konuştukça delilik; batı Doğu üzerine konuştukça doğululuk; erkek kadın üzerine konuştukça kadınlık deneyimleri kurulmuştur. Feminist rivayet odur ki Kırmak da mümkündür bu deneyimlerden kadınlık olanı. Postmodernist rivayet odur ki aklın düsturları bizi çok da bir yere getirmedi, kırmak mümkündür bazı akıl denen dayatmaları.
İşte son durumda daha karmaşık, göz kamaştırıcı, kafa bulandırıcı ve benim sevdiğim bir şeye geldik. Kadının kadın üzerine konuşmasıyla kurulan kadınlık deneyimi. Özetle soru şu emekçi olmayan kadınlar kutlamalara dahil mi? Transeksüel kadınlar dahil mi? Prekerleşmiş kadınlar dahil mi? Ne de olsa klasik emekçi tipi pek bir azaldı yerini prekerler almadı mı?
Deneyim değiştikçe, yani bir Fransız kelin dediği gibi tarihsel a priori değiştikçe deneyim yeniden kuruldukça söylem yeniden tartışılmaz mı? Söylem, sözler, fikirler, kurumlar, davranışlar vs hepsini kapsar burada. Özetle deneyim değiştikçe söylemler ne durumda? Eylem mi? Eylem kalmadı dostum. Eylem Twitterda gırtlaklandı. Eylem üzerine kavga edilecek bir şey değil. Kavgaya değmez. Kavgaya değer olan söylemdir. Söylem fetiş nesnesidir. Neyse bu konu başka?
Kadınlık deneyiminden ve söyleminden haberler gerek.