karlı bir istanbul akşamıydı, ben yolda yürürken ilkokul arkadaşımın kardeşini gördüm. ilk başta o değildir dedim ama oydu, yanıma yaklaştı “beni tanıdın mı ramos” dedi. yaşça küçük olan birinin bana ismimle seslenmesi zoruma gitti, ciddiyetimi bozmadan “evet sen arkadaşımın kardeşisin” dedim. laf lafı açtı konu yaş muhabbetine geldi kendisi 18 yaşına yeni girmişti ama resmen bana sarkıntılık yapıyordu, buna dur demeliydim ve en sonunda benim gitmem gerek bahanesiyle ayrıldım. gece saat 00:30 civarı bir mesaj geldi, whatsapp’ı açtım aynı kız bu sefer beni yemeğe davet ediyor, şakayla karışık ablasını sordum, şehir dışında dedi. ilk başta tereddütlü yaklaşsam bile sonradan beni ikna etmeyi başardı ve bir gün sonra akşam yemeğine gittim.
18 yaşında olmasına rağmen yaptığı yemekler baya güzeldi, önce bir şeyler içtik alkol kullanmıyorum dememe rağmen ısrarla şarap içirmeye çalıştı, mecburen kabul ettim. yemeği yiyip oturup çay içerken işim var şimdi geliyorum diyip odasına gitti ben de balkona çıkıp bir sigara yaktım içeri girdiğimde o da salona giriyordu ve üstünde sadece iç çamaşırı vardı. gözlerime inanamadım, dışarıda lapa lapa kar yağıyor ama o sadece iç çamaşır ile salonda dolaşıyordu, daha fazla katlamazdım böyle bir rezalete tam montumu alıp çıkacakken beni koltuğa itti “uzun zamandır seni istiyorum, sen farkında değilsin ama bunu ablamdan bile sakladım” dedi. gözlerime inanamadım, ilk başta olaya fransız kaldım yani hiçbir şey anlamadım. sonradan onun benden hoşlandığını anladım. kemerimi ve pantolonumu çıkardım ve o gece onunla yattım. her ne kadar aramızda baya bir yaş farkı olmuş olsa bile onun sevgisi yeterdi. sabah erkenden kalkııp yanağına öpücük kondurup evin yolunu tuttum. daha sonra ablasıyla arası bozuldu, ben de onu daha aramadım. en son duyduğumda fransa’ya teyzesinin yanına taşınmış.