-elimde ejderha işlemesi bulunan altından yapılma iki revolver ile hamamönündeki evlerin arasında beni öldürmeye çalışan bir grup reptilian tipli adamdan kaçıyordum.
-lucifer* ile karşılıklı oturup çay içip muhabbet ettik. belki de hayatımda en net hatırladığım rüyadır. her bir diyalog aklımda. lucifer'da tam constantine filmindeki gibi, beyaz takım elbiseli, karizmatik, ağırlığı hissedilen cinsten... çayı da bol demli içiyordu kırk yıllık tiryaki gibi. sanırım çok fazla ghost dinledim bu aralar, sürekli ismini zikredince ziyarete geldi. uyandıktan sonra iki gün boyunca tüm konuşmayı kendi kendime tekrarladım, en son defterime yazdım.
-Sub-Zero'nun clanı lin-quei'nin tapınağını ziyaret ettiğim ve sake içtiğimiz bir rüya görmüştüm; ama net hatırlamıyorum. en son quan chi gelmişti tam o anda annem uyandırdı*
-kral olmak için fatih kull'a saldırdığım bir rüyam vardı. hatırladıkça gülerim. adam beni baltasıyla ikiye ayırmıştı. tüm vücudumda bıçak ağrılarıyla uyanmıştım. işin ilginci fatih kull, kristal şehrin kralıdır; ama biz iskoçya krallığı için savaşıyorduk.
-en son geçen hafta sonu, darh vader ve venom'la*, rektörlük binasının çatısında mangal yapıyorduk.