bunun sermayesi iyi niyettir. sahtekarlık sinir bozucuyken bir de bu sahtekarlığın iyi niyet sömürüsüne dayanması insanı çıldırtıyor.
dilencilere para veren insanlar da neden sonuç ilişkisini kuramadıkları için yardım etmek istedikleri dilencilerin sadece sayısını artırıyor.
yine de dilencilere yardım eden insanlara kızmak gelmiyor içimden. sonucu ne olursa olsun, merhamet duygularıyla hareket eden birine ne diyebilirsin ki. tabi bu merhametlilerin arasında öbür dünyadan nasibini arayanı da var, ama ben bunların ne ölçüde bir saygıyı hakettikleri üzerine hiçbir şey söylemeyeceğim.
bir yandan da dilencilere karşı giderek artan bir antipati oluşuyor. buradaki tehlike bu antipatinin sadece dilencilerle sınırlı kalmayıp, her türden yardım isteyenlere uzanması.
hatta iyi niyet sömürüsü veya bu yöndeki algı o kadar yaygın ki insanlar borç isteyen arkadaşlarına bile güvenmiyor. belki haksız da değiller.
eğer param olsaydı, en yakın çevremden sonra, kandırılma ihtimalimin sıfır olduğu güvenilir bir uluslararası yardım kuruluşuna bağış yapardım. böylece hem aptal yerine konmamış olur hem de belki pek çok çocuğun hayatı kurtulurdu.