-
dizi hakkında konuşmaya geldim. çok laflar hazırladım, çok doluyum, tutmayın beni.
yayınlandığı ilk gün izlemeye başladık eşimle. o hafta 3 bölüm birden yayınlandı ve hemen o akşam 3 bölümü de izledik. sonra, haftada 1 bölüm geldi ve onları da yayınlandığı akşam, yani cuma akşamı izleyip bitirdik. hepi topu 8 bölümdü zaten. ayar oluyorum bu yeni moda dizilerin 8 bölümde bitip bir sonraki sezon için 2 sene bekletmelerine. dizi hakkındaki serzenişime bu genel serzenişle başlayayım. eskiden sezon dediğin en az 20 bölümden oluşurdu. sezon arası dediğin yaz tatili gibi bişeydi, 3 ayı geçmezdi. bu dizi sektörü olayı iyice abarttı, sinirime dokunuyor. neyse bu başlığın konusu değil bunlar, dağıtmayayım. önce az sayıdaki iyi şeylerden bahsederek başlayayım:
dizinin genel atmosferi göz dolduruyor. trolloc'lar, myrddraal'ler, aes sedai'ler, beyaz cübbeliler, kahramanlarımızın tipleri, dizinin geçtiği mekanlar, tar valon, dağlar bayırlar... bunlara pek lafım yok. tasvirler genel çerçevede başarılı. (ama bak genel çerçevede diyorum, detaylar ayrı) fantastik dünyaların olmazsa olmazı büyüler ve esrarengiz olaylarla ilgili sahneler gayet görkemliydi. bu tarz heyecanlı sahnelerin görselliğini sevdim. zaten bundan sonra izlersem sırf tek güç kullanılarak yapılan savaşları görmek için izlerim herhalde.
yayınlanır yayınlanmaz her bölümü izledik merakla ama o kadar büyük bir hayal kırıklığı oldu ki 2. sezonu izlememeyi bile düşünüyorum. şimdi diziye giydirmeye başlıyorum, sıra sıra yazayım, aralarda spoiler içinde yazılmış maddeler de gelebilir, bilemiyorum şimdi.
1. bi kere neden her bölümü farklı bir yönetmene çektirdiniz? sebebi neydi ki? hikayenin zaten ağzına ettik, bi de dizinin bütünlüğünü bozalım mı dediniz, nedir yani?
2. robert jordan mezarında ters döndü yeminle. adamın kemikleri şu an sızım sızım sızlıyor. yapımcı, yönetmenler, danışmanlar; hiç mi okumadınız lan kitabı!!!1!!bir!!! bir satırını bile okumamışsınız ellaam. brandon sanderson özellikle de sen! eeeeeeeyyyyyyy brandon sanderson! robert jordan ki tabutunun son çivisi çakılana kadar yazmaya devam etti! hikayesini sana emanet etti! tüm eskizlerini, çalışmalarını, yazılarını, ses kayıtlarını sana bıraktı! yetinmedi hikayeyi bir de sana anlattı! hiç mi vicdanın sızlamadı senin bu dizi çekilirken? bir de diziye danışmanlık yapmışsın. yazıklar olsun sana! nasıl izin verdin bunca saçmalığa?
3. seri her biri 1000'e yakın sayfa olan 14 kitaptan oluşuyor. yani neredeyse 14 bin sayfa! yazar her bir karakteri, mekanı, olayı, atmosferi tek tek ilmek ilmek işlemiş. her detayı satır satır anlatmış. sayfalarca bir karakteri, bir ırkı, bir binayı tasvir etmiş. olayların derinliğini okuyucuya yeterince kavratabilmek için aralarda hatırlatmalar yapmış. bunları geçtim bu kadar sayfa içinde her bir ırkın, karakterin kendine has özellikleri var. kitapta geçen ırkların, tarikatların, halkların...vs kendine ait yüzlerce ritüeli var. sen al bunların hepsini çöpe at, 2 satır dizi çekicem diye bi tarafından element uydur; bi sürü saçma sapan ritüel ve seremoni ekle. aferin!
4. dizinin her bölümünün her sahnesinde, sürekli "kitapta böyle bişiy yok." der mi insan?? dedik.
-- spoiler --
hiçbir zaman yeniden doğan ejder'in kim olduğu hakkında şüphe duyulmadı. mat mi, yoksa rand mı, yok egwene mi, yok devenin nalı! neredeyse ilk sayfadan belliydi rand'ın ejder olduğu.
bi de ta'veren'lik mevzusu var tabi. 3 ta'veren çıktı iki nehir'den 3. yazıyla "üç". 5 falan değil. ta'verenler rand, mat ve perrin. o kadar, "3".
rand tar valon'a hiçbir zaman gitmedi. yola çıkış amaçları oydu evet ama onun ve diğer 2 ta'veren'in rüyaları moiraine'i dünyanın gözü'ne yönlendirdi.
Bu arada hikayenin ana karakteri moiraine değil! rand al'thor, yani yeniden doğan ejder, car'a'carn, şafakla gelen, son savaşta karanlık varlık'la savaşacak olan, kehanet edilen kurtarıcı, dünyanın kırıcısı, lews therin telamon'un yeniden doğmuş hali. ana karakterin hakkını bi verin. rand'ın kişiliği, kendi içinde yaşadıkları, karakterinin sağlamlığı, olaylara yön verişi... sezar'ın hakını sezar'a verin!
Moiraine lezbiyen değil. siuan sanche hiç değil. Siuan sanche siyahi de değil. mavi gözleri ve delici bakışları var. her kitapta bahsi geçer o mavi delici bakışların.
mat satıcı değil. mat'in babası abel cauthon da iki nehir'de saygı duyulan bir adam. ne sarhoş, ne ayyaş, ne ailesini ihmal ediyor, ne de çocuklarına bakmıyor. yok öyle bişi! mat sağlam karakterini babasından almış bence. babası kalkıp taaaa tar valon'a kadar oğlunun nasıl olduğunu öğrenmeye giden, ailesine değer veren, sorumluluk sahibi bir adam. derdiniz ne sizin dostum ya, niye uydurdunuz böyle bişi?
mat satıcı değil demiş miydim? mat satıcı değil! arkadaşları için canını verecek kadar sağlam duruşludur. yol kapısından içeri geçmedi ha, kaldı oralarda... tabi canım tabi... dizideki yol kapısı, yol kapısı değil, ondan geçmemiştir. yol kapılarını herkes göremez. o yüzden bir ogier olan loial'ın yardımını istedi moiraine, kapıyı bulmak için. çölün ortasında öööyle kabak gibi 5 metre uzanmaz yol kapıları. koruluklardadır. açmak için de tek güç falan kullanılmaz. avendesora yaprağını yerleştirmek yeterlidir.
aahhhh bak şimdi bak bak! az kalsın unutuyordum. perrin evliymiş! hemi de karısını kazara öldürüyor öyle mi? ulen o adamın zaten yeterince dramı olacak, daha da dram uydurmanıza gerek yok bu karaktere. ne evliliği, ne ölmesi, tey allaam yaaa.
şu beyaz cübbelileri de anmadan geçemeyeceğim. aes sedai öldürmek kim siz kim! yüzük koleksiyonu yapıyo bi de bak bak bak.. ödünüz patlar aes sedai gördüğünüzde, bi de kafa tutacaksınız. yaaa bi git!
bir de o sezon finali neydi öyle?? agelmar öldü, loial öldü, agelmar'ın kız kardeşi öldü, uno öldü... bu insanların diğer kitaplardaki kilit rollerine ne oldu? nasıl toparlayacaksınız? 2. sezonun ilk bölümünde nynaeve'in gelip hepsine şifa vermesini bekliyorum bak ona göre.
nynaeve demişken, son sahnedeki o soytarılık da pes dedirtti. kadınlar tek güç çekip çekip yandılar, offff yıldım yeminle.
rand de aldı başını gitti hemi. moiraine bu işe baş koymuş, mevcudiyetinin yegane temeli rand'ı son savaşa sokmak. rand'ı öyle başı boş bıraktı hemi?
-- spoiler --
hofff. madde madde yazdım ama aslında tüm maddelerin özü sadece şu: "kitapta böyle bişiy yok!" dizinin özeti budur.
kitabı diziye çektik demeyin rica ederim.
amma gömmüşsün diyenlere biz de biliyoruz notu: kitapları dizi ve filmlere uyarlarken olayları izleyiciye kavratmak için bazı olayların meydana geliş sırasını değiştirebilirsin. kısaltmak için konunun bütünlüğünü bozmayacağına inandığın bazı olayları ve/veya karakterleri atlayabilirisin, anlatmayabilirsin. bazı karakterlerin ön planda olduğunu anlatmak için kitapta olmayan ufak vurgular ekleyebilirsin. önemli bir olayı kitaptaki gibi izleyiciye yansıtamıyorsan biraz süslersin ki izleyici onun çok önemli bir olay olduğunu anlasın. vs vs. biz de biliyoruz. ama işte bu dizide yapılan öyle bir şey değil. kitabı baştan yazmış bunlar.