yaş sebebiyle kaçırdığım dizidir, ben de ne kaçırıyorum diye merak edip başladım. sarıyor. yani şimdi şöyle, komik bulduğum birçok şeyin yanında eğer verdiği mesajdan da öte, bir sanat eseri gözüyle de bakacak olursak bence kendine özgü yanları var ve biricik bir yapım. sinema- dizi kültürü çok gelişmiş biri değilim, belki bu yüzden de bilmiyor olabilirim. dizideki silah sahneleri olsun, kavga sahneleri olsun gerçekçi olmasa da felsefesi gerçeğe yakın geldi. 5. bölümdeyim ben, özellikle bu bölümde şöyle bir cümle geçti " Savaş gereken yerde barış istemek acizliktir." Yanlış anlaşılmasın, kimsenin ölmesi, öldürülmesi taraftarı değilim (popülasyonun azalması taraftarıyım sadece ama onun da bu konuyla alakası yok zaten, hatırlarsanız bir zamanlar biomda "modern zamana uygun bir hitler." yazardı.) fakat kendi hayatınız üzerinde bir düşünün. Bazen bir şeylerle savaşmanız gerekmiyor mu? ve neden barış istediğinizi düşünün. barışın o anlarda aslında ne ifade ettiğini. barış çok pozitif bir kelime gibi. şahsen ben barış ve savaşta, şeytan ve tanrıda var olan gibi bir algı oyunu görüyorum. bilemiyorum. bunları yazarken kendimi biraz eksik akıllı hissettim. belki de bazen nedensiz de sevebileceğimi ya da asıl nedeni göremeyebileceğimi kabul etmem gerekir.