bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
Parmağımdan hiç çıkarmadığım annemin alyansıyla geçen 12. ayımız 17 Ocak 2022 dolacak. tam bir yıl. zaman öyle hızlı ki yetişemedikçe neler yapılacağına dair endişe daha da çoğalıyor.
annem gidince daha fazla yapamayacağımı anlayıp ve belki Türkiye'ye döndüğümde sanat üretimimi sergileyebileceğim alanlar yaratmada bana yardımcı olursa diyerek 17 Ekim'de İrlanda'ya geldim. merkezden epey uzak küçük bir köydeyim. kasaba dedikleri mini bir merkezi var. tek bir cadde üzerine kurulmuş merkezde aradığınızı bulamamanın bahanesiyle kendinizi Dublin'de bulabiliyorsunuz.
İrlanda'ya geldiğimde belki annemin yası azalır, okul ve iş yoğunluğu beni fazlasıyla meşgul eder ve dipten kurtarır dediysem de maalesef olmadı. daha çok dibe düştüm. boşluğun içindeki boşluğa dönüşmüşüm gibi bir zemine çakılmayı bekliyorum. bekliyorum ki artık düşmemek için durmalıyım. ancak o zemin bir türlü gelmiyor ve düştükçe düşüyorum.
Kaldığım yer öyle sessiz, öyle insansız, öyle yeşil ki. sokakta kimseyi göremezsiniz. gece ışıklandırma yeterli olmadığından yürüyüşe çıkan insanları rengârenk ışıklarıyla görmeye alışıyorsunuz. bir ailenin yanında kalıyorum. 39 yaşında bir anne, 10 yaşında bir kızı ve ara ara eve gelen yaşını bilmediğim partner var. bir evde dört kişiyiz. zaman zaman aile dramaları yaşanıyor. yatak dışında hiçbir şey olmayan çok küçük bir odada kendime çıkış yolu arayarak geçiriyorum.
sabahları okulda dil eğitimi ardından sonrasında okul çıkışlarında ekmek fabrikasına gidip sabah 4'e kadar çalışıp, fabrikadan çıkıp, eve gelip ve bir saat kestirdikten sonra tekrar okula gittiğim günler geçiriyorum. Çok kazanıyorsun sen diyeceksiniz ancak irlanda'da sistem o kadar yavaş ki kimliğim olmadığı için kaçak işçiyim ve kazandığım paranın hepsi devlete vergi olarak gidiyor. bana kalan miktarları biriktir haftalık ev kiramı karşılamaya gayret ediyorum. bunun dışında hiçbir yerden ve hiçbir kimseden destek almadan kendi işimi halletmeye çalışıyorum.
evde yaşanılan sıkıntılara değinmeyeceğim çünkü benim gidecek hiçbir yerim yok. muhtacım. muhtaç olduğum bir evde yapabileceğim en iyi şeyi yapmaya gayret ederek çalışmadığım günlerde okuldan çıkıp eve gelip 7 saat dil çalışıyorum. aralıksız. ilerleme var mı derseniz, maalesef. ilerleyebilmek için 7 saatin üstüne çıkmaya gayret ediyorum.
buradaki kültür elbet bizim kültürümüze uzak olsa da rahat bir insansanız hayatta bazı şeyleri çözmüş ve ipini koparmışsanız karşılaştığınız hiçbir şey sizin tuhafınıza gitmiyor. somut olan şeylerin üstesinden geliniyor da içime hapsolmuş acının üstesinden gelemiyorum.
fotoğraf ve lgbti için irlanda'da ne kadar ulaşabildiğim alan varsa hepsine mail attım. umarım ihtiyaç duyduğum yardımıma biri/birileri ses verir.
henüz arkadaşım olmadı ama sınıftaki arkadaşlarla çok iyi anlaşıyorum. çoğunluk İngilizce bilmeyen bir sınıf ile işaret diliyle konuşmak kimi zaman komik anlara ve bol kahkahalara sebep oluyor :)
irlanda'da nerede olursanız olun mutlaka bir sürü bir sürü türklerle karşılaşacaksınız. müthiş bir yoğunluk var. ancak irlanda'nın altyapısı ne yazık ki kaldırmıyor. ev yok, ücretler düşük. kiralar ve ulaşım çok pahalı. çoğu insan sokakta yaşıyor. dört mevsim soğuk olan irlanda'da sokakta yaşama durumunu düşünüyorum da bir aydınlık tarafını göremiyorum. içinde bulunduğum aileden kurtulmak için bir oda/ev arasam da ne yazık ki boşluk yok olanlarsa sömürü sistemi burada da olduğu için değerinden yüksele veriliyor. haftalık 500 euro. ben haftalık 90 euro kazanıyorum kaçak olduğum için ve günde 12 saatten fazla çalışmama karşın.
tekrar Türkiye'ye dönsem diye aklımdan geçirsem de bu sefer ne yapacaksın? kiranı karşılayacak kazancın olmayacak ve fotoğraf üretimlerine karşılık verecek insanlar sana dönüş yapmayacak sen çırpınmaya kendini göstermek için her şeyi yapmaya çabalasan da ses duymayacaksın diyorum ve çekeceğin sıkıntıyı burada da çekiyorsun.
burada alkolun ucuz olmasıyla birlikte alkoliğe doğru evriliyorum. vicdan azabımı uyuşturmak, kafamı kesmek için türlü yollara başvurmamak için her gün şişeler bitiyor. öyle çok pişmanlıklarım, öyle çok keşkelerim, öyle çok hatalarım var ki...
çektiğim azabı dindirecek hiçbir yanıt, hiçbir yol, hiçbir çıkış bulamıyorum.
annem gidince 28 yılım da gitti. 28 yılımı da alıp götürdü. var olamıyorum. çünkü anne ölünce her şey ölüyor.