gün içerisinde beş porsiyona kadar içilmesi (ki o da arka arkaya değil) normal sayılabilecek olan, ancak sonrasında sıkıntı yaratabilen mis kokulu içecek-ti. son yıllarda ücreti ışık hızıyla artarken kokusu azaldı, hangi markanın hangi kahvesini alırsam alayım eski kahve kokusunu bulamıyor ve bundan sürekli şikayet ediyorum. filtre kahvede de bu böyle, türk kahvesinde de, hiç hoşlanmasam da granül kahvede de. (çünkü ne kadar sefa pezevengi de olsak bazen kahve, romantik ve ulvi amaçlarla değil, sadece bir dakikada hazırlayıp içivermek için de lazım oluyor, sefa pezevenkliği ile bağımlılık arasında bir yerdeyiz.)
eskiden dünyanın en dandirik kahve markalarının en ucuz granül kahvelerinde bile pakedi açınca kahve kokusu gelirdi, şimdi tchibo'nun, jacob's'un granül kahveleri de tatsız ve kokusuz bırakın nescafe'yi. filtre kahve olarak tchibo'nun filtre kahvesi süper kokusuz, starbucks'ın filtre kahvesi ilk günler iyi ama çok çabuk bayatlıyor, kuru kahveci mehmet efendi'nin filtre kahvesi fiyat - performans olarak yine en iyisi kalıyor, ama brezilya olanı. ki onda bile yine kahve tadı ve kokusunu almak için bir demlemeye, dört ölçü suya üç tepeleme kaşık filtre kahve koyuyor, iki kupada içiyoruz, o bile bana epeydir "meh" dedirtiyor.
fiyatı uçuşa geçerken kalitesi aynı oranda çok düştü, üzücü.