1. Örselenmiş Eskimiş Çaresiz Bir Öfkenin Çıkışı

    Yok pahasına satılmış bir çocukluğun
    Tortuları, tortuların üzerine çekilen sıvayı
    Pürüz cumhuriyeti üzerine atılan boyayı
    Yine de hep birlikte neşeyle okunan trajikomik hayatlarımızın marşlarını
    Beceriksizce yontulmuş vücudumuzun çığlığa ihtiyacıyla.

    Koparılan ham meyvaların
    Toprağa değmeyen çocukları
    Siyahında yeşille mavinin debelendiği
    Mavi ve yeşiline karabasanları çizmeye kıyamadığım resmin
    Olmadığından değil bir kez olsun huzur bulsun diye
    Yok, yok, yok kasvet davetsiz ve arsız misafir.

    Sakat sevinçler, çolak neşeler
    Sarsak üzüntüler, ergen öfkeler
    Aniden elimizde tuz buz olan bardak gibi
    Avucumuzda kalan sapıyla öyle şaşkın
    Elimizde patlayan hayata
    Kaç bahar temizliği gerekir?
    Hem nasıl nasıl nasıl nasıl nasıl?!

    Hangi çiviyi bulup da sökelim ötekini
    Hem hangi birini?
    Nasıl güdelim deveyi?
    Burada otlağı nerede bulabilirim ki?

    Bilmiyorum tanrı çocukluk buhranını aşabilecek mi?
    #269921 despered | 3 yıl önce
    0anket