TDK bunu şöyle tanımlamış: ''Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.'' Üretim, insanın; doğayı ve emeğin nesnelerini, sosyal ihtiyaçlarını giderecek tarzda dönüştürmesidir. Üretim aracılığıyla hem tüketim araçları hem de üretimin sürmesini sağlayan üretim araçları üretilir. Dolayısıyla üretimi, ekonomik döngünün başlangıç noktası olarak düşünmek doğrudur çünkü herhangi bir malın ister tüketici faaliyetle ister üretici faaliyetle tüketilmesi, ancak ve ancak onun üretilmiş olmasına bağlıdır.
Üretim; iş araçlarını, insanın emeğini ve emeğin nesnelerini içermektedir. Emek insanın maddi malları üretmek için harcadığı efor iken, emeğin nesneleri emeğin üzerinde faaliyet gösterdiği her şeydir. Emeğin araçları ise emek ile emek nesneleri arasında insana yardımcı olan aletler, makineler vb.'dir.
Üretim ile insanlık doğayı aktif bir şekilde değiştirdiği için, bu durum insanlığı hayvanlardan ayıran belli başlı etkenlerden biri olmuştur. Zira insan maddi ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman daha iyiyi hedeflemeye çalışmasaydı bilinçli bir varlık değil, doğaya edilgen bir şekilde boyun eğen hayvandan farksız olurdu. Ama evrimsel süreç içerisinde insan doğadan kendi menfaatine uygun şekilde yararlanmanın yollarını bulmuştur ve bulmaya devam etmektedir. Dolayısıyla üretimi insanlığın varoluşu için zorunlu bir unsur olarak saymak gerekir çünkü üretimin olmadığı bir toplum düşünülemez.
Bunlarla birlikte üretim her zaman gelişen ve yükselen bir çizgi izlemiştir çünkü insanlar her zaman için kendilerine sunulandan daha fazlasını elde etmek amacıyla üretimi, tekniği yetkinleştirmeyi hedeflemiştir. Bu da insanlığın ağaçlardan inen atalarından beri mevcut olan bir gerçekliktir. Üretimin gelişmesinin önüne kimi tarihsel dönemlerde engeller çıksa da esas eğilim bu engellerin aşılarak üretimin gelişmesidir.