tolstoy'a ait hayat üzerine düşünceler adıyla yayınladıkları çeviriyi okudum. tolstoy'un bütün eserlerini okuduğumu sanıyordum. Ama bu nasılsa gözümden kaçmış. başka yayınevleri bu eseri Türkçe'ye çevirme zahmetine girmemiş.
1914 yılında Rusça'dan Osmanlıca'ya çevrilen bu eseri yayınevi Türkçe'ye çevrilmiş. (bu ikinci dilden çeviriler hiç yapılmasa daha iyi diye düşünüyorum.)
çevirinin dili tolstoy'un bildiğimiz arı-duru ama aynı zamanda çarpıcı üslubuna o kadar uzak ki bir ara bu kitap acaba tolstoy'a ait olmayıp da ona iliştirilen bir başka kitap mı diye düşünmeden edemedim. (nitekim daha önce tolstoy'u müslüman göstermek için hz muhammed: gizlenen kitap diye bir kitap uydurulmuştu.evet yanlış duymadınız.)
bir kaç sayfa sonra üslubun değil ama düşüncelerin tolstoy'a ait olduğunu sezmemle birlikte kitabın orijinalliği hakkında bir endişem kalmadı, evet bu kitabı Tolstoy yazmış olmalı dedim.
çeviri ise çok yordu...tamam belli ki emek verilmiş, yazım hataları yapılmaması için dikkat edilmiş ancak üslup o kadar ağır ki, hayatımda ilk defa bir Tolstoy kitabını bu kadar sıkılarak okudum.
Rusça'dan Osmanlıca'ya oradan Türkçe'ye çevrilen bir eser hele de muhafazakar bir yayın evi tarafından basılmışsa daha iyisi zaten beklenemezdi.
peki yayınevi bu kenarda köşede kalmış kitabı, Rusça tercüman bulamamasına rağmen, hele de tolstoy'un orijinalliğini bozmak pahasına neden yayınlamak istemiştir? belli ki tolstoy'un bilim ve kilise hakkındaki eleştirelerinden kendi muhafazakar görüşleri için yararlanmak için... ama kendi dünya görüşlerine payanda yaptıkları bu adamı kendileri gibi düşünmüyor diye kitabın önsözünde şu tuhaf sözlerle eleştirmekten de geri durmuyorlar:
''...Tolstoy zaman zaman ifrat-tefrit sarkacında sallanıyor, önünde gördüğü din anlayışının akılla onulmaz çatışmasından hareketle olsa gerek akıl -iman uzlaşmazlığından dem vurabiliyor.''
yukarıda alıntılanan bölümde "tolstoy'un önünde gördüğü" ifadesine dikkat edin. yayınevi burada, tolstoy'un bir Rus olarak sadece Hristiyanlığı önünde hazır bulduğunu, işte bu yüzden bazı din dışı sapkın görüşleri savunduysa da bunu Hristiyanlığı esas alarak yaptığını, İslam'ı yeterince
tanımış olsaydı bu yola girmeyeceğini dolayısıyla bu sapkın görüşlerin hoşgörülebilir olduğunu ima ediyor. gerçekten komedi.