klasik ve romantik alman şiirinin en önemli temsilcilerinden biri olan şair ve düşünce insanıdır.
romatizm adam öldürür mü evet öldürür, bunun en güzel örneği hölderlin'dir.
henüz çocukken kaybettiği ailesi onu büyük bir buhrana sokmuş, bu buhranda felsefe ve edebiyat ile ilgilenmiş ve kendini bu şekilde toplamaya çalışmıştır. daha sonra nişanlanmış, nişanlısından ayrılıp ilerde aşık olacağı kadınıda kaybedince çıldırmaya kadar giden bir ruhsal soruna yakalanacak ve ölümüne kadar böyle yaşayacaktır.
bir şair her zaman acı içinde nasıl yaşar sorusuna verilebilecek en güzel cevaptır hölderlin.
alman şiirine belki de trajedi kavramını kazandıran isimdir.
unutmanın, unutulmanın şiirinde apayrı bir yeri vardı. şu sözünden de anlaşılacağı gibi:
“yaşayan her şeyle yalnızca bir bütün oluşturmak ve çok mutlu bir biçimde kendini unutmada, doğanın oluşturduğu her şeye sığınmak, işte insanın cenneti buradadır.”
son olarak stefan zweig kendisi için şöyle der:
“ ve günü birinde sessiz sedasız nasıl yatağa düşüp öldüğüne gelince, bu ıssız düşüş, alman dünyasında bir hazan yaprağının sallanarak yere düşmesinde daha çok ses çıkarmaz. eski püskü elbiseleriyle zanaatkarlar onu mezarına taşırlar, yazılı yapraklarının binlercesi kaybolur ya da öylece saklanır ve onlarca yıl insanlık için, bu son, kutsal kümenin bu saf adamının destansı haberi.”