bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
ilk deneme, evde şarap yapımı.
evde şarap yapımı için iki tane motivasyon var.
1- yüksek vergiler nedeniyle yüksek fiyatlar. Bir köpek öldüren nereden baksan kırk lira. Bu kafa nasıl güzel olacak diye soran yok.
2 - şarabı korumak için eklenen kimyasal maddeler, kükürt vs.
öncelikle kamu spotunu da verelim. alkol dostunuz değildir. hamileyseniz, arabaysanız ve 18 sayısı iseniz alkol kullanmayın.
Geçen hafta arkadaşların yaptığı ev yapımı şarabı tattıktan sonra ben de denemeye karar verdim. Neticede deneyeceğiz, belki bir işe yaramaz.
malzeme olarak %100 elma suyu kullanmış ve onu tavsiye etmişlerdi ben de aynısını yaptım. Tarifte tek eksik yaptığım potasyum metabisülfit kullanmamak oldu. Bu maddeyi neden kullanıyorlarmış anladığım kadarıyla onu da anlatayım.
1 - kap kaçak dezenfektanı olarak. Şunu diyorlar, eğer aldığınız kabı ilk kez kullanacaksanız çok lazım değil. Ama daha önce içinde şarap yaptıysanız içinde üremiş olabilecek vahşi bakterileri temizlemek için kullanın diyorlar.
2 - Bu madde şarapta sülfür dioksit gazının oluşup zararlı mikroorganizmaların oluşmasını engelliyormuş, şarabın rengini ve tadını koruyup ve antioksidan görevi üstleniyormuş. E anacım ben istemiyor kükürt falan. Ben istemiyor kükürt, koyacak buzdolabına. Şarabı dolapta saklarım taze taze içerim diye düşündüm.
Not: bu başlık altında "tamamdır gençler denedim, ölmedim ve ishal bile olmadım" onayını okumadan hiç bir tarifi evinizde denemeyin. Şurada kendimizi feda ederek amme hizmeti yapıyoruz. Bir nevi uzaya önden gönderilen maymun, paranın minibüs şoförüne ulaşıp ulaşmadığını demek için kullanılan kobay bir leblebi tanesiyiz.
Evet ne diyordum dolap. Hah, dezanfektasyon için kimyasal kullanmadım. Yine de ne olur ne olmaz deyip beyaz sirke ile çalkaladım ve sonra iyice duruladım.
şimdi, işin mantığı şuymuş gençler. Maya içinde bakteriler var. Çeşit çeşit maya var. Bu arkadaşlar şekeri parçalayıp alkole dönüştürüyorlar ama oluşan alkol sonunda onları da öldürüyor. Hepsinin dayanabildiği bir üst limit var. alkol yüzdesi o seviyeye gelince maya bakterileri ölüyormuş. En güzeli şarap mayası kullanmakmış. onun da türleri varmış. üzümüne göre bile değişiyormuş. Neticede degustatör değiliz. Gözümü bağlayıp içirsen beyaz şarabı kırmızıdan ayıramam. "Yohauaa" diyecek olanlara da hodri meydan diyorum. Neden diyorum bir belgeselde gördüm. Degustatürlükten ekmek yiyen dayılara içine kırmızı gıda boyası karıştırılmış beyaz şarap kaktırdılar dayılar "zeeer şöön" diye diye içtiler valla.
Neyse, dr. oetker ile oluyor ama sonrasında maya kokusu gitsin diye bir iki hafta buzdolabında bekletmen lazım dediler. Doktor bizim doktor olunca kafama yattı. Neticede maya kokusundan korksak kvas içmezdik, poğaçaya binmezdik.
Malzeme bu. Litre başına çeyrek çay kaşığı diye hesapladım:
i.ibb.co/...
Hah, dur. Mayadan önce bir şey daha var o da şeker. Diyorlar ki saf elma suyu kullanırsan alkol %7 - %8 olur. İçinde şeker kalmaz. Maya bakterileri de ölürse açlıktan ölür. Haa.. Bakterinin çıkabildiği üst seviye %12 - %13 alkol. Bu seviyeye kadar devam edebilmesi için ekstra şeker lazım. Bunu da litre başına 140 gram olarak hesapladım.
Yani şöyle olacak:
- Ekstra şeker şeker yoksa %7 - %8 alkol. Şekersiz (sek) içki.
- 140 grama kadar ek şeker varsa %12 - %13 e kadar alkol. Ne kadar şeker %8 in üzerine o kadar alkol.
- Diyelim ki 300 gram ek şeker. %12 - %13 alkol. çünkü bakteriler öldü, ölene kadar 140 gram ek şekeri de tükettiler geriye kaldı litre başına 300 - 140 = 160 gram şeker. Şekerli ve alkollü bir içki oldu yani.
Mayayı ve şekeri doğrudan suyun içine atıp gidebiliyormuşuz ama öyle olunca mayalama gecikiyormuş. Oda sıcaklığındaki elma suyuna ayrı bir bardakta biraz şeker atıp litre başına çeyrek çay kaşığı maya ekleyip karıştırıyoruz ve 15-20 dakika bekliyoruz. Sonrasında rengi falan değişiyor maya kokusu ve köpüklenme başlıyor.
Ha, bir de üzerini kapatıyoruz ki dışarıdan vahşi bakteri girip bizi hasta etmesin:
i.ibb.co/...
Bak nasıl renk farkı var, biri şekerli elma suyu diğeri mayalı şekerli elma suyu:
i.ibb.co/...
Son malzeme hava kilidi. Bunun da mantığı şuymuş. Maya içindeki bakteriler oksijensiz solunum yapan bakterilermiş. Bu arkadaşlar şekeri alkole dönüştürüyorlarmış. Eğer ortama oksijen kaçarsa bu sefer içeride bulunan ve oksijenli solunum yapan başka bakteriler alkolü asetik asite yani sirkeye dönüştürüyorlarmış.
sirke istemiyoruz. dolayısı ile oksijen girmeyecek. kabın ağzı kapalı olacak. Ama bu sefer de fermantasyon sırasında oluşan gazlar dışarı atılamıyor.
İşte burada hava kilidi devreye giriyor. merkanizma bildiğimiz deve boynu. Hazır tıpalı hava kilitleri satılıyor. içine işaretli seviyeye kadar su dolduruluyor. sonrasında içerideki gaz dışarı çıkabiliyor ama dışarıdan oksijen girmiyor. Şeffaf olduğu için gaz çıkışının bitip bitmediği de görülebiliyor olmalı. kış geldiği için 20-30 günden önce bitmez bence. hava soğuk.
Kediye gıcıklık olsun diye kombiyi de yakmadım. Yazın benden kaçan kedi şimdi üşüyünce benimle yorganın altına bile giriyor. O kedi benimle uyuyup guruldamaya devam ettiği sürece o kombi yanmaz. Neyse, hava kilidi de şu:
i.ibb.co/...
tıpayı sokarken hiza kaçtı, bakalım böyle izleyeceğiz bir iki güne kaynama başlar umarım.
İlla ki böyle bir kilit olmasına gerek yok. Eczaneden alınabilecek bir serum seti veya akvaryumcudan alınabilecek bir hortum da iş görür. Ne bileyim streç filmden tıpa yapılabilir mesela. Hortumun diğer ucu su dolu pet şişeye sokulur. Yapan var ben derli toplu olsun kedi dürtüklemesin diye tıpa ve hava kilidi kullandım.
Fermantasyon bitince ne olacak peki. Tıpa sökülecek. O sırada ölü bakteriler dibe çökmüş olacak. Üzüm suyundan yapılan şaraplarda dibe posa da çöküyormuş. Bu nedenle fermantasyon yapılan kaptan şarabı boşaltırken kaptan kaba dökmüyorlar. bir tane hortum ile depodan benzin çeker gibi fırt fırt çekip başka kaba aktarıyorlarmış. hortumun fermantasyon kabında kalan ucunu da yavaş yavaş dibe batırıyorlar, dipteki bir iki santimlik kısmı diğer kaba aktarmıyorlar.
Burada iki nokta var. Hazır elma suyu kullanıyoruz, bunun posası olmuyormuş ama neticede ölü bakteriler var. Yine de hortumla çekmeli bence. Diğer konu ise pompa mekanizmalı başlatıcıya sahip olan hazır hortumlar. Ağızdan fırtlarken şaraba ağızdan bakteri bulaşmasın ve şarabı bozmasın diyeymiş. onu o gün düşünürüz. şimdilik planım ağzıma fırtlamak. Hijyen takıntım olsa mutfak tezgahından kedi kovalardım. Yavrucak yaptığım her yemeği yakından izliyor.
sonuç olarak önümüzde bir ay kadar var.
Yarın turşu kavanozu alıp 5 litrelik kurmayı planlıyorum. olursa bir ay sonra sarf malzemesi toplamda 80 lirayı geçmeyen 8 litre şarabım olur. turşu kavanozu ayrı, o yatırım maliyetine girer. kavanozdu hava kilidiydi desen roi değeri setup zamanından önce tamamlanan bir yatırım. cırcır etmez umarım.
haber veririm.