bir ailesi ile yeni taşındığımız evde arkadaş olduğumuz canlı çeşidi. latince corvus.
bu eve henüz taşınmamışken ve evin tadilatları sürerken sürekli gel git yaptığımız dönemde karşı apartmanın çatısında bir bacağı aksayan bir karga görüp içlenmiştim, eşime dönüp "bacağının biri sakat bir karga var, nasıl yem bulacak ki, ölmez umarım," demiş, eve gittikten sonra bile kargayı düşünmüştüm. yeni sakatlandığını ve duruma adapte olmadığını kabul etmiştim kendimce. sonra eve taşındığımızda bacaksız'ı sıkça etrafta görmeye başladım, karşı terasta ve karşı çatılardaydı sürekli, bazen yanında iki karga daha oluyordu, genellikle de boyun tüyleri beyaz olan ve gözleri şaşkın gibi açık duran bir kargayla beraber geziyordu.
bir sabah kahvaltı yaparken teras mermerine ekürisiyle birlikte kondular ve tam biz "aaa hehe hoşgeldiniz," derken korkup gittiler. ertesi gün yine geldiler ve biz de masamızdan birkaç şeyi onlara mermerin kenarına bırakıp içeri öyle girdik. daha sonra bir akşam yemeğinde yere düşen minik bir tavuk parçasını akşam mermerde bıraktık, sabah yerinde yoktu ve o gün elimize ne geçerse rastgele bırakmaya başladık: ceviz, üzüm, fıstık, çekirdek, yere düşmüş bir sigara böreği...
baktık ki bıraktıklarımız hep aynı aile tarafından yeniyor, çünkü bacaksızı ve beyaz boyunluyu tanıyabiliyorduk, besleme şeklimizi biraz değiştirdik. sadece terasta olduğumuz zamanlarda ve özellikle aynı saatte bir tabağın içine hoşlarına gidecek şeyleri bırakıp yanına da toprak bir kaba su doldurup yerleştiriyorduk, kendimiz de terasta oturup bir şeyler okuyor, yiyor içiyorduk ve her gün aynı saatte gelmeye alıştılar. kahvaltı yapmaya vaktimiz olan günlerde sabahları da balkondan beslemeye başladık. şimdi geldiğimiz nokta, her sabah balkona bir uğrayıp "kahvaltı yapıyor muyuz? yok mu bugün kahvaltı, iyi o zaman akşam görüşürüz!" diyorlar, akşamları ise saat dakikliğinde aynı saatte terasta buluşuyoruz, bazen ben çıktığımda onlar orada beni bekliyor oluyorlar, bazen de ben çıkınca karşı çatıdan hop diye damlıyorlar. henüz çok yakınımıza kadar gelseler de temas kurmadık, çok da imkanlı değilmiş zaten. çok sıcakkanlı hayvanlar değiller, en fazla bu kadar evcilleşip daha çok seviyeli bir arkadaşlık kıvamında kalıyorlarmış. en çok da kabuklu fıstık ve kedi mamasını seviyor namussuzlar.
bunları alıştıracağız diye yanlışlıkla iki farklı kumru ailesini daha alıştırdık terasa ama ilginçtir ki birbirlerine sataşmayıp birlikte yemek yiyorlar aynı anda, herkesi doyurup bolluğu gösterince mama kavgasına girişmelerini mi engelledik yoksa kargalar kumruları sataşacak kadar sallamıyorlar mı bilmiyorum. bayağı aynı tabaktan yedikleri falan oluyor, kumru bazen becerebilecekmiş gibi fıstığa falan sulanıyor, yiyemeyip yere düşürüyor, karga onu kovmak yerine "yazık kimin çocuğuysa," diye bakıp kendi yemeğini yemeye devam ediyor.