1. bunların bir değişik versiyonu var. 2 farklı şehirde 3 farklı kişinin hikayesini dinledim. doğu'dan gelmiştir, işçidir. yalnız başına kalmaktadır, o şehirde kimsesi yoktur. işe yeni başlamış ve o gün yevmiyesini alamamıştır. karnı açtır. giyimi düzgündür. senden istediği tek şey yemek parasıdır. vermezsen, üzerinde gerçekten para yoksa sanki o parayı yaratacakmışsın gibi ısrar eder. bunlardan bir tanesi ise beni sinirlendirmiş, ben sinirlenince kendisi de sinirlenmişti. öğrenciyim, ailemin yanına gitmeye çalışıyorum. cebimde iki üç lira para var. 1 ay öncesinde otobüs kaçırmışım, biletim yanmış ve yeniden kaçırmamak için acele ediyorum, zaman aleyhime işliyor. evimin köşesinde durdurdu gördüklerimden sonuncu karnı aç olan arkadaş, yukarıdaki sabit hikayemizi anlattı. abi acelem var, param yok diyorum. sanki rockefeller torunuymuşum gibi ısrar ediyor. gerilmişim, sesim o an biraz yükselmiş, gitmem lazım diye. adam kıpkırmızı kesilmiş, onun da sesi yükseliyor "ihtiyacım var" diye. varsa var ulan, siktir git bir dahaki hedefinden iste. tipime bakınca anlamıyor musun benim nasıl çulsuz olduğumu. o an, birinin üstünü başını yırtıp götüne tekme basmak istediğim nadir anlardandı. sokaktaki dilenci bile olsa karşındaki halinden anlamayınca insan delirmeye müsait hale geliyor. arkama bakmadan gitmiş, yol boyunca sinirden terleyerek söylenmiştim. bir dilenci, müşterisini sinirden terletmemeli. o olmazsa, başka bir müşteriden bulursun nasıl olsa aradığını.
    #267810 kafakulagi | 4 yıl önce
    0hitap