en temel insan haklarından birisi olarak görülmelidir.
ötanazi karşıtları hayatın kutsallığına vurgu yapar, ötanazinin tanrı'dan rol çalmak olduğunu, bunun da tanrı' ya karşı küstahlık anlamına geldiğini düşünür.
bir diğer grup, bu uygulamanın yaşam hakkının dokunulmazlığına ilişkin zincirleme bir etki yaratarak sonuçta insan hayatının dokunulmazlığı ilkesini sulandıracağını savunur. Bu doğrultuda nazilerin de işe ilk olarak ötanazi programlarıyla başladığına işaret eder. (bkz: kaygan yamaç)
bir başka grup suistimal ihtimalini gündeme getirmektedir.
bu ham düşüncelerin tek sonucu her yıl on binlerce insanın ölmeden önce büyük ve gereksiz acılar çekmesidir.
bir şeye dikkat çekmek gerekiyor. Ötanaziye karşı çıkanlar sanıyor ki, ötanazi talep eden insanlar bunu iyileşebilecek hastalıklar için talep ediyor.
ötanazi savunuclarının hemen hemen tamamı, bunu sadece geriye dönüşü mümkün olmayan, ölüm garantili hastalıklar ve insanın dayanma kapasitesini aşan ağrı ve acıların dindirilmesi için istiyor. Bütün bunların da profesyonel hekimlerin kararı, onayı ve desteğiyle gerçekleşmesini savunuyorlar.
ötanazi isteyenlere intihar yolunun açık olduğu, ötenazi isteyenlerin kendi hayatlarının ve ölümlerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği ileri sürülebilir. bununla birlikte, her ne kadar ikisi de aynı sonuca götürse de intiharla ilgili psikolojik bariyerlerin olduğunu kabul etmek gerekir.
bunu önlemenin bir yolu varken, yer yüzünde bunca acı gerçekten çok gereksiz.