aynı zamanda romanın konusunun da geçtiği şehir
--
spoiler --
montsou büyük bir maden kentidir ve zola'yı orada kimse tanımamaktadır. gidip madencileri konu alan bir roman yazacağını ocak şefine bildirip gözlemde bulunacağını söylese ve piposu ağzında kemik çerçeveli gözlüğüyle fularıyla bir köşeden işçileri izlese de bu romanı yazabilecektir yazar. ancak o, kim olduğundan kimseye bahsetmeden gidip bir maden ocağında işe girer ve sıradan bir maden işçisi gibi orda çalışmaya başlar. 6 ay kadar bir süre işçilerle yemek yer, çalışır; dertlerini, sıkıntılarını, üzüntülerini, sevinçlerini gözlemler. aşklarına şahit olur... şüphesiz ki birisinin onları gözlemlediğini gören işçiler doğal davranamayacak, rol keseceklerdir. nasıl ki biri fotoğrafımızı çekerken poz veriyorsak onlar da öyle yapacaklardır. ancak, işçiler onlardan olan biriyle birlikteyken tüm çıplaklığıyla benliklerini ortaya sermekten çekinmeyeceklerdir. işte zola bunu çok iyi bilmekte ve bu yüzden eserlerini oluştururken hep bu yöntemi seçmektedir. 6 ay sonunda ocaktan ayrılan zola, romanını kaleme almaya başlar ve natüralizmin en büyük eserlerinden biri kabul edilen germinal'i tamamlar.