1. sanskritçe'de "eylem" anlamına gelen kelime. çince, korece ve japonca budist metinlerinde, iş anlamına da gelen 業 kanjisi ile yazılırlar. her karma'nın bir de sonucu (karmaphala) vardır.

    budizm'de kişi bilinçli olduğu eylemlerden sorumludur ve kurtuluşunu eylemleri belirler. her karma'nın bir de sonucu (karmaphala) olduğundan, 'de yeniden doğuşu karma belirler.

    aslında önemli olan karma'dan iyi sonuçlar almak olduğundan, neyin iyi karma, neyim kötü karma olduğu oldukça muallaktır. mesela immanuel kant'ın ahlakı, oldukça kötü bir karmadır. çünkü kant'a göre bir kişiyi kurtarmak için söylenen yalan da kötüdür. ama bu tarz bir yalan budizm'e göre aslında iyidir.

    karma'nın kişinin hayatını etkileyebilmesi için, meyve vermesi gerekir. budist üstadlarına göre, bazen bir karma yaşanan hayatlar boyu meyve vermeyebilirmiş. bu sebeple de kötülük yapan insanların başına illa ki hemen kötülük gelecek diye bir kaide yokmuş budizmde.

    kötü karmaların meyve vermesine sebep olan olaylardan birisi de, fiziksel bedene kötü davranmakmış. bu sebeple yine budist üstadlar vücuda yarayacak şeyler yemeyi ve beyni diri tutmak için de meditasyonu ve problem çözmeyi gerektirecek uğraşlarla uğraşmayı tavsiye ediyor.

    karma sistemine karşı üretilen argümanlardan birisi de "doğal afetlerde hem iyi, hem kötü insanlar ölüyor." şeklinde. buna da budistler illa ki o kişiler kötü karma meyvelerine sahiptirler şeklinde cevap veriyorlar. yani kişinin kötü karma meyveleri o kişiyi felaketin olacağı yere de yönlendiriyormuş. sanırım şu arkadaş karma konusunda epey kasmış:

    (bkz: )

    ben teist birisi olduğum için, bana tuhaf gelen yönü ise bu karmaların nasıl bir mekanizmaya bağlı olduğu. çoğu monoteist din "yaptıklarına göre tanrı seni yargılayacak" dediği için, açıkçası ben bu sisteme aşinayım daha çok. bu sebeple de karmaları ve meyvelerini kimler gözden geçirip insanın ruhuna yön veriyor merak etmiyor değilim.

    budistlerin çoğunluğu karma yasasını yerçekimi yasası gibi, evrensel bir yasa olarak görüyor. yani ben nasıl yerçekimi yasasına bağlıysam, ruhum da bu yasaya bağlı. bir şekilde otomatik olarak işliyor.

    açıkçası beni tatmin etmeyen cevaplardan birisi bu. ama belki tatmin olan olacaktır. zaten budistler sistemin işleyişinden çok kendi kurtuluşlarına kafa yorarlar. o sebeple bunları pek düşünmüyorlardır sanırım.

    karmanın hayatımızı etkileyen yönlerinden birisi de çevremizdeki insanları belirliyor oluşuymuş. yine çevremizdeki insanların karmaları, bizim de karmamızı etkiliyormuş. bir nevi "bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" durumu. galiba bu atasözü budist türklerden bize miras kalmış.

    özet olarak hayattaki her şeyi belirleyen bir sistem olarak düşünebiliriz sanırım bunu. benim şu an bu sözlükte yazıyor olmam bile karmamın bir eseri budistlere göre. gerçi bir üstteki paragrafı yalanlıyor bu ama neyse.

    #266601 jean baptiste de la rose et la croix | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0din terimi