"hiç var olmamış olmak" istedi çok kez. hiç var olmamış olma dileği kabul olduğunda bunu anlayabiliyorsa var olmuş olacaktı halbuki. ya da hiç var olmamış olma dileği kabul olduğunda bunu anlayamacaksa; yani gerçekten hiç var olmamış olacaksa bunu kendi de bilemeyecekti. yani aslında aynı anda var ve yok. dileği hem kabul hem değil. varlığı-yokluğu bir.
bu da bizi schrödinger'e, kedi'ye, hiç kimsenin olmadığı yerlerde yıkılan ağaçlara, oradan kuantum fiziğine, oradan da paralel evrenlere götürüyor. bir bakıyoruz ki meğersem her ayrı dileğin kabul olduğu bambaşka evrenlerde az adam. bazılarında az, bazılarında yok adam.
hem vardı, hem yoktu az adam. (az ise vardır az da olsa gerçi. ama işte kuantum; anlarsın ya) olduğu zamanlar da oldu tabii. kimse hatırlamaz... hatırlamasın da zaten. mendebur...