20, yüzyılın en önemli marksist kuramcılarından biri. italyan komünist partisinin kurucularındandır. musolli'nin faşist yönetimince hapse atılmış, zaten doğuştan bozuk olan sağlığı oradaki koşullar ve kötü muamele nedeniyle iyice kötülemiştir. bu ortamda "hapishane defterleri"ni kaleme alarak yüzyılın politik teorisine dev katkılar yapmıştır.
kültürel hegemonya kavramını geliştirmistir. bu görüşe göre egemen sınıf sömürüsünü, rıza ile sürdürmekte, bunun için ekonomik baskı, şiddet gibi yöntemlerden önce kültürel kurumları kullanmaktadır. egemenlerin kültür üzerindeki belirleyici çalışmaları normları oluşturmakta, bu sömürünün olağan durum olarak kabul edilmesini sağlamaktadır. yalnız kapitalist sınıf değil, sömürdükleri de sömürünün kendisinin, hatta araçlarının farkındadır ve buna razıdır. devrim tüm propaganda enerjisini bunu anlatmakla harcayarak yanılmıştır.
bunun dışında, italyan komünist hareketi ve sonunda gramsci'nin tutuklanmasına giden yenilgisi incelendiğinde hareketin iktidara hazır olmadığı da görülebilir. parti üyelikleri ve aktif çalışanları katlanarak artarken yönetim biraz da şaşkınlık içinde bu büyümeyi kullanamamıştır.
Gramsci, bazen yürümesini, nefes almasını ve hatta ayakta durmasını güçleştiren doğum kusurlarının ve kötüye giden, hapishanede geri dönülmez hale gelen sağlık problemlerinin arasında ürettiği teoriler ile politikasından bağımsız olarak bir irade örneği de olmuştur.