nilgün şarman’ın çevirisiyle bir solukta okunan merlin stone kitabı.
****** başlangıçta isis vardı: bilgelerin en bilgesi; bütün varlıkları doğuran tanrıça, o. yüce kadın, ilci mısır toprağının, korunakların, göklerin, yaşam evinin, tanrı sözünün ulu kadını o. tek ve eşsiz. yaptığı büyük ve olağanüstü işlerde, öbür tanrılardan daha üstün ve daha bilge bir büyücüydü o. (thebes, mısır, i. ö. on dördüncü yüzyıl)
büyük güneş tanrıçası arinna, sen saygın bir tanrısın. adın öbür adlardan üstün tutulur; senin tanrısallığın öbür tanrılarınkinden üstün tutulur; yalnız bu mu ey güneş tanrıçası, öbür tanrılar arasında da en saygıdeğer yalnız sensin; ey güneş tanrıçası en büyük yalnız sensin; yok hayır, hiçbir tanrı seninle kıyaslanacak kadar saygın ya da büyük olamaz... (boğazköy, türkiye, i. ö. on beşinci yüzyıl)
kararları veren, her şeyin tanrıçasına, yakanları kabul eden gökyüzü ve yeryüzünün ulu kadınına; karışıklıkları yatıştıran ece isthar. göklerin ecesi'ne, evren'in tanrıçası'na, korkunç kargaşa'da yürüyüp sevi yasası'yla yaşam getiren kişi'ye; kargaşa'dan uyum getirdi bize; elimizden tutup sen çıkarttın bizi kargaşa' dan. (babil, i.ö. on sekizinci-yedinci yüzyıl)
işitin ey ülkeler, ece nana'ya düzülen övgüleri; göklere çıkartın övgülerinizle yaratıcı-ana'yı; yüceltin saygınlığını; yükseltin onun şanını, yakın durun bu güçlü kadın'a. (sümer, i. ö. on dokuzuncu yüzyıl)