1. ne çektiğin nefes ne damarlarındaki kan yetiyor sana. zamanla biten bir şeymişsin gibi hissettiriyor yenilenmeden mahrum hücrelerin. farklı tonları karıştırarak elde ettiğin rengin aynısını bir kez daha elde etmek bu kadar zorken, bir sabah uyandığında tam soluk borunda bekleyen bir hissin bu kadar aynı olması olağan veya adil gelmiyor bana. duyduğun bir söz veya bir ses tonu mıknatıs oluveriyor; beyninin kıvrımları arasına konulmuş bir demir parçasını çekip çıkarmaya çalışırken o, başına ani ve keskin bir acı saplanıyor.

    sigara kokusu geceleyin bambaşkadır, biliyorum. kelimelerle anlatmana gerek yok. duyuyorum. gözlerinin içine bakmadan inanıyor, yüzünün arkasındaki kömür karasını ardından baktığımda görüyorum. sen bir ayna değilsin. ben bir yansıma değilim. ikimiz de buradayız ve ikimiz de buna muhtacız.
    zarar hiçbir zaman somut değildir, diye geçiriyorsun içinden upuzun kelimelerle. bu öyle bir şeydir ki bunu duyan insan ya çoktan biliyordur ya da asla anlatılamaz. bunların farkında olanlar çıksın yollarına, diye diliyorum ben de.

    geçmişten kaçarak yaşadığım günler geçmiş oldu ve ben onlardan kaçarak yeni geçmişler yaratıyorum. ne taraf doğru yön bilmezken elimden gelen tek şey kuzeyi bulmak. bir sonraki adımları düşünmekten usanmış, onlarca yeni kelime türetmiş ve tüketmişim adımlarımı atarken. kalbim her attığında benliğimden bir şeyler eksiliyor, çalınıyorum. koşuyorum ve kesiliyorum. akıyorum oluk oluk.
    ne çektiğim nefes ne damarlarımdaki kan yetiyor bana.

    sineye çektiklerin tırmalar göğsünü gün yüzü görebilmek için. er ya da geç.
    #264311 cassiopeia | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0kişiye özel