bağımlılık durumunun ortaya çıkmasına sebep olan altın molekül.
(burada yazacaklarım, intenette bulunabilecek bir çok kaynaktan derlenen bilgilerdir)
dopamin, genel olarak mutluluk nerötransmitteri (hormon değil) olarak bilinir; bağımlılık ise beyinde dopamin emiliminin bloklanması ve dopamin miktarında birikmeye sebep olunmasıyla ortaya çıkmakta. (bu bilgi bi kenarda dursun)
dopaminin genel işlevleri:
>hareket >hafıza >haz veren ödül (dolayısıyla: yüksek dopamin = yüksek libido) >davranış >kavrama (idrak) >dikkat >uyku >duygu durumu (ruh hâli) >öğrenme >prolaktin üretimini engelleme
(yüksek dopamin= düşük prolaktin yüksek prolaktin= düşük testosteron yani yüksek dopamin=yüksek testosteron)
dopamin, beynin ödüllendirme sisteminin ana taşlarındandır. zevkin doruğuna çıkmak, keyiflenmek, mutlu olmak genel olarak bu zımbırtıya bağlıdır.
dopaminin işleyişi biraz ilginç görünmekte.
dopamin, beynin ödül merkezi ile ilgilidir; ancak beyinde dopamin emilimi sağlandı ve mutlu olduk gibi bir durum yok.
çaba-ödül süreci içerisinde dopamin beyinde salgılanmaya başlayan bir hormondur. hedef veya ödül için çaba sarf etmeye başladığınız anda beyin dopamin salgılamaya ve biriktirmeye başlar. siz, ödül için ne kadar çabalarsanız dopamin üretimi ve biriktirilmesi o kadar yüksek olacaktır.
keyif aldığınız bir işi yapmayı, oyunu oynamayı veya sohbetinden haz ettiğiniz bir insanı arama isteği gibi durumlar, dopaminin sahip olduğu bu işleyiş mekanizması ile ilgilidir.
bağımlılık kısmı ise burada oraya çıkan bir esktradır. bağımlılık yapan maddeler, beyinde dopamin emilimini engelledikleri için, siz ödüle ulaşsanız bile dopaminden kaynaklı etkileri hissetmeye devam edersiniz.
dopaminin genel yapısı itibariyle olay "haz" ile ilgili olduğu için, beyin, haz veren işlere yönelme durumunu tekrarlamak ister. bu da bir nevi bağımlılık halini ortaya çıkartır.
mutluluk seviyesinin düşmesinden sonra veya boş kaldığınızda "bir sigara yakayım" demenizin; her gün saat dörtte kahve içerken, bir gün içemediğinizde "bu gün de kahve içemedim zaten" diye hayıflanmanızın sebebidir dopamin.
aynı şekilde, yeni bulduğunuz bir şarkıyı defalarca bıkmadan dinlemenizin; aynı oyunu defalarca oynamanızın veya sevdiğiniz insanla sürekli yan yana olmak istemenizin sebebidir.
veya başka bir örnekle:
genel olarak porno izlerken (erkekler, bizim güruha diyorum, kızlar hiç porno izlemez zaten*) tarayıcıda, zibilyon tane sekme açık olması ve yeni bir fetiş gördüğünüz zaman "dağları deldim tek başıma" kıvamında "haaaaleluyaaa" mertebesine ulaşmamızın da temelinde dopaminin bu etkileri yer almaktadır.
dopaminin işleyişinde garip bir durum daha vardır: örneğin bir ödül için çabalamaktasınız ve son anda ödülü kaybettiniz. bir sonraki denemenizde, beyindeki dopamin salgılama oranı, bir önceki denemenize kıyasla daha fazla olmakta. isteyen için kaynakçası
(totoşa bak mikroskobik boyuyla ne işler çeviriyor)
dopaminle ilgili iki önemli noktaya değinmekte fayda var:
birincisi dopamin-hafıza ilişkisi: dopamin, kısa süreli hafıza üzerinde geliştirici etki göstermektedir; ancak dopaminin bu faydalı aralığı çok hassastır. fazla dopamin durumunda veya az dopamin durumunda hafıza olumsuz etkilenecektir. (porno bağımlılığı unutkanlığa yol açar dedikleri durum buradan kaynaklı aslında)
ikincisi ise dopamin-dikkat ilişkisidir: dopamin genel olarak dikkat ve odaklanma bölümlerinde etkiyi arttırsa da, azlık veya çokluk durumunda kısa süreli hafıza etkileneceği için dikkatin; buna bağlı olarak da verilecek cevapların, yapılacak işlerin düzensizleşmesine sebep olabilir.
dopaminin bir güzel etkisi "tek-eşlilik nörotransmitteri" olarak görev yapması. dopaminin yüksek olması, erkeklerde tek bir dişiye yönelmelerini sağlayan bir etken madde görevi görmektedir. (kızlar, burada dopamini yüksek tutmak sizin açınızdan önemli oluyor. ne demiştik yukarıda: yüksek dopamin=yüksek libido)
bu salgıyı arttırmak içinse omega 3 yağ asitleri içeren yiyeceklerin yenmesi tavisye edilmekte. yani yıllar önce şu reklamdaki olay hiç de sallamasyon bir şey değil.
meyveler içerisinde de "muz" bu konuda ön plana çıkanlardan. içeriğindeki tirozin adlı bir madde, direk dopamin üretiminde rol oynamakta. (muzun neden "naughty" meyveler sekmesinde zirvede olduğuna şaşmamak lazım)
tüm bunların yanı sıra, dopaminin, yeni bir şeyler öğrendiğinizde ve keşfettiğinizde de salgılanmaktadır. bu bakımdan bilgiye aç insanların deli gibi kitap okuması, öğrenmesi, araştırması, çabalaması da dopamin kardeşimizle yakından ilgilidir.
aynı şekilde "sapyoseksüel" dediğimiz güruh için (önce sixpack sonra kültür diyen / önce meme sonra kültür diyen g.t laleleri değil bu dediklerim. harbi harbi biri bir şey anlatırken, ağzının suyu aka aka dinlemekten zevk alan hakiki sapyoseksüeller) aradıklarını buldukları anda "dopamin jackpot" yaşamaları kaçınılmazdır.
duyguların temelinde yatan nörotransmitterlerden biridir aynı zamanda ve genel bir bilgi olarak fazlalılığın şizofreniye yol açtığı söylenmektedir.
hatam, eksiğim, yanlışım varsa eğer düzeltmeler için kızıllandırabilirsiniz :)