ali koç'un kendi yönetim kurulu üyelerinin bazılarına, kongre üyelerinin bir kısmına, vitor pereira ile anlaşma açıklanan saate kadar marcelo bielsa ile sözleşme imzalanmak üzere olunduğunu söylemesine karşın, bir kaç muhabirle hesaplaşacak diye hiç haberi sızdırılmayan sözleşme detaylarının son gün ayyuka çıkması ile sebebini anlamadığımız üzere başına eski uefa son 16 oynatan hocanın getirildiği kulüp.
3 temmuz olayları herkesin malumu. ne bu ateş söner, ne bu devran biter. söz konusu fenerbahçe açıklamalı videosu, trabzonspor tarafından paylaşılan tahrik edici şu video
üzerine yayınlanmıştır. ben fenerbahçeli'yim, bence biz haklıyız. trabzonlulara göre onlar haklı. son yargı kararlarına göre fener haklı. o zamanki yargı şartlarına göre trabzon haklı idi.
velhasılı kelam, iş bu olaylar sebebiyle gaza gelip sokağa çıkıp karşı karşıya gelecek takım taraftarları benim nazarımda süzme geri zekalıdır. kulüpler birbiriyle hasımlaşıyor, taraftarlar da tüy dikiyorlar. bu mesele kapanmaz, iki taraf da bundan vazgeçmeyecek çünkü. vazgeçmemeleri normal. haklı olduğunu düşündüğün bir konuda hakkını ararsın. mesele, ilkokul çocuğu gibi, "örtmenim halis bana bunu dedi, örtmenim önce muhlis başlattı" edebiyatı.
türk futbolunun bir sik boyu ileri gitmediği ve yakın gelecekte de gideceğe benzemediği şu dönemde, varsın yesin birbirlerini yöneticiler, benim umurumda değil şahsen. hadi bu olayda iki kulübün karşılıklı ihtilafı var. onu anladık.
4 nisan 2015'de, direkt olarak oyuncuların hayatına kastedecek şekilde araklı yolunda şoför hedef alınarak otobüs kurşunlanması olayının failleri hala dışarıdalar mesela. dönemin trabzon valisi (abdil celil öz'dü yanılmıyosam), olayda taş kullanıldı diye açıklama yapmıştı. sonra av tüfeği dedi, görüldü ki bildiğin pompalılarla saldırmışlar. sonra tüm kulüpler, trabzon da dahil, ultra normal olarak bu saldırıyı kınadılar. elbette ki trabzonspor yaptırmamıştır bunu. bunu düşünmek bile, bu açıklamarla gaza gelebilecek bireylerin zeka seviyesi ile aynı kafada olmak demek. velev ki saldıranlar trabzonsporlu, bu da trabzonspor'u ya da trabzon'u suçlu yapmaz. kendini bir zümrenin destekçisi ilan eden birinin yaptığı eylemler, emir, irade ve komuta o zümreden gelmediği sürece, onu bağlamaz, bireyi bağlar.
nitekim;
2 şüpheli yakalandı, suçlarını itiraf ettiler. sonra mahkemede reddettiler, adli kontrol şartıyla da serbest kaldılar. o soruşturmayı yöneten ekip de fetöden açığa alındı. samimi şekilde hak aramak isteyen, ilk önce kamuoyunda böyle bir algı oluşmaması için (ki uzun yıllar böyle bir algı oluştu, hala da vardır) bizzat kendisi ön ayak olur. ben çok trabzonlu kalantor biliyorum, parmağını şıklatmasıyla buldururlardı ceza aldırtırlardı bu faillere. ha kolluk kuvvetinin işidir, o dönem de işler boktu, oralar ayrı mevzular.
ülkenin genel özetidir trabzonspor - fenerbahçe hasımlığı. ayrıştırmanın ta kendisidir. yesinler birbirlerini. ben taraftarım, holigan değil.
bu yüzden benim için önemli olan kulübün mali durumu falan da değil. bana ne amk? ben mi alıyorum milyon dolarlar, eurolar. idare etsinler, hepsi para babası. ben güzel futbol, iyi, ahlaklı futbolcu, otoriter teknik adam izlemek istiyorum. eyyamcı hakem, yönetici kavgası yüzünden birbirine giren taraftar grupları veya holiganlık değil.
aksini düşünen de en yakındaki klinikten psikolojik destek almalı.