günlerden bir gün bir fen lisesinde sıcak bir yaz günü, günün son saatleri. gün dediysek eğitim günü canım, saat 3 civarında yani. hem derste anlatılanlardan hem soru çözmekten hem de sıcaktan imanı gevremiş bir grup ergen ve bir adet matematik öğretmeni. öğretmen de tatlı ama hınzır, yaşlı ama ruhu genç, seveni de sevmeyeni de çok olan yılların matematikçisi.
konusu polinom olan derste artık son anlar. hoca dersi neredeyse bitirmiş ama okulun bilgi işlemine uğraması icap ediyor, bu yüzden bir telefon bekliyor. zaten mavzubahis ders esasında birkaç görüşme de yapılmıştı bilgi işlem emrullah ile.
işte efenim, tam da bu anda artık sabırsızlığını gizleyemeyen hocamızın telefonu çalar. bir hışımla telefonunu açan hoca da durur mu yapıştırmış cevabı:
-emrullah boşaldın mı?
bundan sonrası ise zamanın durduğu an. düşünün ellili yaşlarında, evli, barklı, çocuklu bir adam gözlerinizin önünde size cinsel yaşamından bir kesit sunmuş(!). artık bizim için saatler süren bir an kimseden çıt çıkmadı. sonrası ise çığ gibi büyüyen kahkahalar.
bilemiyorum. belki de biz olayı fazla abarttık. sonuçta kimya dersinde hoca tahtaya bileşik yazarken aq kısaltmasını görünce kikirdeyen bir sınıftık.