1. aktif yazar sayısının azlığı nedeniyle sol tarafın yavaş aktığı fakat bu durumla paralel olarak oldukça kaliteli girdilerin bulunduğu sözlük. ekşi sözlüğü 2000'li yılların başından itibaren takip ederim. o yıllarda sözlük şimdiki kadar popüler olmadığından yazar alımı kolay oluyordu. sık takip ettiğim sözlüğün yazarı olmayı hiç düşünmedim. çünkü interaktif bir sözlüğe yazmayı doğru bulmuyordum. benim için yazı, ancak basılı veya elektronik dergiye veya gazeteye yazılırdı. zaten 2015 yılına kadar herhangi bir sözlüğe yazabilecek kadar vaktim yoktu. benimle benzer konumda olan ekşi sözlük yazarı arkadaşlarımı da zaman darlığı, sözlüğün kalitesinin tepetaklak olması gibi objektif nedenlere dayanarak yazarlıktan caydırmıştım. sonra ekşi sözlük tahammül edilemeyecek kadar kötü içerik üretir hâle geldi. ben oradan günlük haber takibi yapmayı sürdürüyorum. fakat sabah akşam kadın düşmanı/cinsiyetçi başlıkların açıldığı, sporla ilgili başlıklarda yazarların birbirine küfür etmesini geçtim, şike/hakem yardımı vs. olmadan diğer takımın hiçbir maç kazanamayacağı tarzda saçma yorumlar, aktrollerin sözlüğün içine sıçması gibi nedenler yüzünden ekşi sözlüğü çok daha az okumaya başladım.

    ekşi sözlük'te kulzos'a göç gündeminden haberim oldu. sözlüğü inceledim, dizaynını ve içeriğini beğendim ve artık zamanım da olduğundan yazar oldum. iyi ki de oldum. pandemi ve başka sebepler nedeniyle etrafımda bilgimi paylaşacak insan sayısı azalmıştı. sözlük sanal da olsa bana bilgi paylaşma imkân tanıdı. yazar olurken yapmamaya kararlı olduğum bir iki şeyi de bilinçli/bilinçsiz yapmak zorunda kaldım. "anket başlığı açmayacağım veya anket başlığına yazmayacağım." demiştim. akp dönemi türkiye'deki açık hukuka aykırı uygulamalar başlığını açtım. bana kalırsa bu başlık bir tespit başlığıydı. anket başlıkları, yazarların en sevdiği meyvalar, terazi burcunun özellikleri, bir sonraki genel seçimde oy verilecek parti gibi başlıklar sanki. benzer bir başlık açıldığından girdim oraya taşındı. en azından anket başlığı açmamış oldum. kimseye (-) oy vermeme kararım da vardı. kulzos'ta olacağını tahmin etmediğim; ırkçı, kadın düşmanı, sosyalizm/sovyetler birliği hakkında büyük resmi gören akp seçmeni tarzında birkaç girdiye (-) oy vermeden duramadım.

    sözlüğün oldukça nitelikli olduğunu düşünmekle beraber, aktif yazar sayısının niceliğini artıracak biçimde hamleler yapılması gerek. sol taraf akmıyor, birçok temel başlıkta ya hiç girdi yok ya da genel geçer bir iki satırlık girdiler var. sayının az olması bir avantaj. bin yazarı iki bin yapmak zor ama elli yazar yüz, yüz elliye çıkarılabilir. o zaman da sol taraf belki çok hızlı akmaz ama daha fazla başlık açılır, girdi yazılır ve burası biraz daha doyurucu bir yer haline gelir. ayrıca böylesine kontrollü bir büyüme, "fularlı" hâlimize de halel getirmez! ekşi sözlük göçüyle böyle bir fırsat doğdu sanırım. ama yeni yazarların alıngan tutumu, sözlüğün eski yazarlarının ve moderasyonunun kimi tavırları ve yaklaşımı nedeniyle bu fırsat kaçtı sanırım. sağlık olsun. siyaset, edebiyat, müzik, resim, sinema ile ilgili başlıklarında iyi sayılırız. tiyatro, mimari, tarih gibi alanlarda biraz daha girdinin olması gerek bana kalırsa. bazı kategorilerde problem var. büyük ekim ve fransız devrimleri de olay kategorisinde, bir otobüs kazası da. bunlar arasındaki farkı gözeten bir tarihi olay vs. gibi bir kategori olabilir. tarihçi kategorisi yok. gerçi bu insanlar yazar veya akademisyen oldukları için bu kategoriye giriyor ama gibbon, toynbee, carr, hobsbawm deyince aklıma yazar/akademisyenden çok tarihçi geliyor. bir de "yahu şu girdilerin yazıldığı tarih niye şu kadar gün/ay/yıl önce olarak yazılıyor, niye tam tarih yok? düzeltilsin" diye öneride bulunacaktım. ama cursor(imleç) ile ilgili ikonun üzerine gelince tam tarihin göründüğünü biraz önce fark ettim. sekiz ayda bu özelliği fark edememe de benim şaşkınlığım olsun.

    10web sitesi