bence bu başlık kişisel başlığım olarak bana zimmetlenmeli.
mağusa'da yaşıyorum. buradaki plajlarda caretta carettaların yumurtlama alanları var. biz de akademisyen ve öğrencilerden müteşekkil bir grup olarak, sabah 5-6 gibi plajlara damlıyoruz, yeni yuva yapılmış mı tespit edip işaretliyoruz, köpekler insanlar vs zarar veremesin diye tel çekiyoruz yuvalara, yavrular çıkmaya başladıklarında da güvenle suya ulaşmalarını sağlamaya çalışacağız. bu arada bazen de ağlara dolanıp boğulmuş kaplumbağa ölülerine rastlıyoruz. rahmetliler pek bir kötü kokuyorlar.
neyse efenim geçen gün yine bir plaj devriyesi esnasında kötü bir koku geldi burnuma: "arkadaşlar ne koktu ya?" diye sordum. bi tanesi böyle hafif gergin "kaplumbağa ölüsü vardır bir yerlerde" dedi. ben "yok kaplumbağa gibi değil, farklı bir koku" dedim. başka bir arkadaş "yok yok, kaplumbağadır kaplumbağa" diye ısrar etti. ben "yok ya, başka bir şey, ne ola ki" diye etrafı araştırarak ve söylenmemi sürdürerek koklaya koklaya yoluma devam ettim ve 5 dakika kadar sonra idrak ettimki kokan bizim hocaymış. millet anlamış da, hocaya çaktırmadan bana açıklamaya çalışmışlar ama işte ben, büyük deha, anlayana kadar ohhooohoooo.
bu sabah da plajda kötü bir koku geldi, "arkadaşlar bir şey koktu" dedim, hoca "bu defa valla ben değilim" diye bastı kahkahayı, "hanımefendi rahatsız olmasın diye yıkandım da geldim bu sabah" dedi. "isabet olmuş" dedim ben de. övgü bekliyor bir de. "doğru konuş bi daha koşuya götürmem seni" dedi. plaj devriyelerinden sonra koşuyoruz da düzenli. sustum ben de, napim. böyle de enseye şaplak bir ortam işte.