mayıs ayının ikinci pazarı kutlanan pek mühim bir gün.
yıllardır anlamam, neden bu gün sosyal medyada kutlanınca millet tepki gösteriyor. paylaşır paylaşır anasının fotosunu, nedir bu tantana? annelikle ilgili yürek yangını olanlar bunu diğer 364 günde de hissetmiyorlar mı zaten? evladını kaybetmiş ana, sadece anneler gününde mi hatırlar yavrusunu ya da annesiz büyüyen çocuk diğer 364 gün düşünmez mi anasını?
üstelik ben özellikle severim sosyal medyayı bu günlerde. anneleriyle fotoğraf paylaşan arkadaşlarımın fotoğraflarına gülümseyerek bakıyorum. fotoğraflardaki annelerin bazılarını tanıyorum, güzel insanlar. bazılarını tanımıyorum, ilk kez görüyorum. arkadaşlarım ne kadar benziyorlar annelerine diye düşünüyorum ya da ne kadar farklılarmış diye.
çocuklarıyla fotoğraf paylaşan arkadaşlarıma da gülerek bakıyorum. herkesle sürekli bir arada olamıyoruz, mesafeler var. fotoğraflardan görüyoruz kime benzediklerini, nasıl büyüdüklerini.
bu şekilde duyarlı davranmaya kalktığımda hareket edemezmişim gibi geliyor. mesela kedi de paylaşmayalım mı? kedisi ölmüş olabilir birilerinin ya da belki alerjisi var, çok istiyor ama kedi alamıyor? eşimizle de foto koymayalım, birilerinin evlenip beyaz gelinlik giymek içinde kalmış olabilir. yediğimiz içtiğimiz zinhar paylaşılmaz zaten, alamayan olabilir. yandan selfi de koymayalım, belki profili bozuk olanlar üzülür. gibi gibi.
insanların çok kolay rencide olduğu bir döneme geldik. geçen "bilim adamı" dedim diye trip yedim, "bilim insanı" diyecekmişim, hele de bir kadın olarak nasıl böyle konuşurmuşum. geçen seneydi galiba ekşi sözlük'te görmüştüm, on şınav çekemeyen erkek başlığının en beğenilenleri arasında "belki kolu yoktur!!11!!1" troll değil, hepsi ciddi.