nam-ı diğer panter emel. türk basınının sürekli bağırıp çağıran hallerini yayınlaması nedeniyle kenar mahalle kadını sanılan, gerçekte son derece zeki ve aklı başında bir hanımefedidir. türkiye'de hayvan hakları mücadelesini tam anlamıyla başlatan kişidir. ilerleyen yaşına rağmen mücadeleden vazgeçmemiş, halen onlarca hayvanın hamiliğini yapmaktadır. dobradır, kimseye müdanası yoktur. yıllarca hakkında yapılan kara propagandanın da etkisiyle insanlardan uzak durmayı tercih etmektedir. tanıdığım en zeki insanlardan biridir. salaklığa ve kabalığa tahammülü yoktur. sabahlara kadar okur. anarşisttir. ayrıca elif sofya'nın annesidir.
türkiye'de hayvan hakları denilen şeyin sözde bile bulunmadığı, bir hayvan koruma yasasının olmadığı yıllarda belediyelerin sokak hayvanlarını itlaf etmesini önlemek için tek başına mücadele etmiştir. yaşı yetenler anımsayabilir, belediye anons yapardı aynen şöyle: "bugün belediyemiz sokak köpeklerini zehirleyecektir, sahipli köpeklerinizi bağlayınız" çocukluğum çırpına çırpına can veren kedi köpekleri, aynı şeyleri tırtıklayıp ölen kuşları izlemekle geçti. tabi türk insanı yaratıcıdır, bazen de zehirle uğraşmazlar, doğrudan camlı et yedirirlerdi hayvanlara, o zaman hayvanların bağırsakları parçalanır, kan işeye sıça ölürlerdi. ben hatırlıyorum, istanbul'da sanırım beyoğlu belediyesiydi, çalışanlarına av tüfekleriyle vurdurmuştu köpekleri. bayağı günlerce sokaklarda köpekler avlanmıştı, öyle yıllar işte panter emel'in mücadele başlattığı yıllar. hey yavrum hey, ne kadındı valla. helâl olsun. o, o yolları açmasa biz hâlâ kumda oynuyor olurduk.
1999'da Sakarya'nın Taraklı Belediye Başkanı Halil Aydın'a hakaret ettiği gerekçesiyle yedi ay hapis cezasına mahkum olmuş, tam o ara rahşan affı çıkınca hapse girmekten yırtmış. "ne hakaret etmiştiniz?" diye sormuştum da anlatmıştı: Bu şerefli belediye başkanı (başka bi sıfat yakıştırmıştım da hukukçunuza iş çıkarmayayım daha fazla) o ara köpek öldüren herkese ödül dağıtıyormuş, meblağı hatırlamıyorum, işte bugünkü parayla köpek başına 10 lira diyelim. Emel yıldız sıkıştırmış bu herifi, "o köpeklerin canı gene 10 lira ediyor, senin ciğerin beş para etmez" deyip yüzüne tükürmüş. suçu ve suçluyu övme suçunu da işlemiyorum şu an. işte gerçek irade.
uzaktan uzağa kendisine duyduğum saygı 2012 yılında kendisiyle tanışmamla birlikte daha da artmıştır. şu fotoğrafını bizzat istanbul barosu hayvan hakları komisyonu odasında çektim. gezi'de de birlikteydik. kendimi de ifşa edicem ama dayanamıyorum paylaşıcam: bakın şu foto 29.05.2013, gezi'deki çadırlar yakılmadan birkaç saat önce. hey gidi, ne yıldı be 2013. hep oradaydı bu kadın, o sırada 72 yaşında olan bir insandan bahsediyorum. sürekli elinde mama, oradaki hayvanları besledi, yaralananları taşıdı, evinde baktı. canım benim. gören gördü zaten sıfatımı, na şu da 2014 yılından bir fotomuz, kim bilir ne anlattı da yarıldım.
kendisiyle ilgili olarak 2013 yılında yayımlanan alper görmüş'ün şu yazısı bütün düşüncelerime tercümandır: emel yıldız: "panter emel"
tanımadan hakkında atıp tutan insanların on dakika sohbet etseler, kendisine çok büyük saygı duyacaklarını düşünüyorum.
