bir yerden, bir şeyden, bir kişiden ayrılırken edilen. kimi zaman bir söz, kimi zaman diyalog, kimi zaman sadece eylemlerle olur.
hepimiz çok kez içinde bulunmuşuzdur vedaların. kimi önemliyken kimi değildir, bazılarında o sırada "veda" kelimesi aklımıza bile gelmez hatta. ben, eğer bir vedanın içindeysem bu veda mutluluk verici bile olsa hüzünlenenlerdenim. bence birçok kişi böyledir ama ben orada bulunup o vedayı etmenin gerekliliğine inananlardan, bunu başarmaya çalışanlardanım.
hiç hoşlanmadığım ve bir daha belki hiç gelmeyeceğimi bildiğim bir yere, son kez orada bulunmak için gitmiştim mesela. ve gözlerim dolmuştu. halbuki orada geçirdiğim zamanların hiçbirinde oradan ayrılışımın böyle olacağını düşünmemiştim. bir anda aklıma gelmeyecek kadar güzel göründü her şey, bir anda geçmiş aklıma gelmeyecek kadar yerli yerindeydi.
dün sevdiğim birine bu konuyu ufak da olsa açınca, tekrar düşündüm. bazı vedaları etme şansımız olmuyor maalesef, herkesin bunu yaşadığı bir olay vardır bana kalırsa. bazen o anları düşünüp "keşke bilseydim" der, bazense bilsem o anlarımın katıksız bir hüzünle dolup taşacağının farkında olduğum için bilmediğime mutlu olurum. böylesi bir kaçınma o an çok şey getirebilir ama uzun vadedeki düşüncelerde, hüznü tercih ederiz bence.
çok uzun süreli bir yürüyüşe çıktığınızı ya da bir süredir yapmadığınız kadar ağır spor yaptığınızı düşünün. o günün ertesi sabahı uyanıp kasların ağrıdığını fark etmenin hazzı çok az şeyde vardır benim için. bugün aynı his, veda konusunda bahsettiklerimin de tam olarak böyle olduğunu fark ettirdi bana.
bu ağrılar rahatsız edici olabilir ama yaptığınızın işe yaradığını gösterir. ve zamanla azalacaklardır, zamanla alışacaksınızdır.