olimpos dağı’nın zirvesinde hüküm süren tanrıların tanrısı. neredeyse 2 kişiden birinin babası, kocası, dayısı, amcası. gücünün ve uçkurunun yön verdiği yunan mitolojisini içinden çıkılmaz bir hale sokan çılgın ve tutkulu aşık. ok yetiştiremediği için eros’a yaka silktiren, kadın - erkek ayırt etmeyen, hem ölümlü hem de ölümsüzlerin cazibesine karşı koyamayan azgın teke.
bu zampara yüzünden mitolojide yer, gök, deniz, derya tanrı kaynıyor. elini sallasan bir şeyin tanrısına çarpıyor. hareket alanı kısıtlanan zavallı kullar felsefeye yöneliyor, zibilyon tane görüş ortaya atıyor. sınavlarda öğrenciler “bu ne tanrısıydı ya!” diye ter döküyor. evet zeus, senin yüzünden ne dönemler uzuyor.
24 ayar altın yağmuru olup kral acrisius'un kızı danae ’nin üstüne yağan, beyaz bir boğa kılığına girip europa’yı kaçıran, kara bir bulut olup io ile birlikte olan, kartal kılığında ganimedes’i kaçıran, hatta sinsi sinsi milletin kocasının, arkadaşının kılığına girip dünya kadar çocuk peydahlayan yüce zeus’a yunan mitolojisi çok şey borçlu.
yani demem o ki,
başkası olma, kendin ol böyle çok daha güzelsin ya gel bana sahici sahici ya da anca gidersin.