Lüks sedan olarak başlayıp godzilla olarak biten bir aracın hikayesi. Bir çok ülkeye gelmedi bile ama bilgisayar ve konsol oyunları ile ikon olmayı başardı. Adeta yasak elma.
90'ların sonunda ithal japon araçlar bir çok gencin odasını posterlerle süslemesine sebep oldu. Supra , rx7 , 300zx , 3000gt , mr2 , s13 , s14 , integra , eclipse , civic .. ama bunca japon aracı içinde çift turbo dört çeker bir araç öne çıkmayı başardı.
Her şeyden önce nissan her zaman nissan değildi. Prince motor company, ikinci dünya savaşını takip eden yıllarda elektrikli araçlar üretiyordu. 1952'de içten yanmalı motorlu araçlar üretmeye karar vererek, skyline'ın babası olan mühendis shinichiro sakurai 'a gittiler. sakurai beyden amerikalı ve avrupalı araçlarla rekabet edecek lüks sedan araçlar tasarlaması istendi.
prince skyline on yıl boyunca bir çok kez makyaj geçirdi. 1966'da nissan, prince motor şirketini satın almasıyla nissan skyline olarak üretilmeye başlandı. hatta prince operasyon ekibi 2002 r34 kasa skyline çıkana kadar bağımsız çalışmaya devam etti. aynı evde yaşayabiliriz ama babam değilsin.
1969'da bir şeyler gerçekten değişmeye başladı. mühendisler nissan skyline 'ın burnunu biraz uzatarak s20 motorunu koymayı başardı. 6 silindir, 24 valf, twincam(çift eksantrik mili) ile 160 beygir ve 7000rpm güç üreten canavar ortaya çıktı. adını da skyline grand turismo racer bildiğimiz adıyla skyline gt-r koydular.
bir gecede amerikalı ve avrupalı otomobil üreticilerini pistlerde utandırmaya başladılar. skyline gt-r o kadar başarılı olmuştu ki 3 sene içerisinde yeni modeli üretildi. ikinci nesil skyline biraz daha amerikalı, egzotik ve cezbedici olacaktı.. çektikleri reklamlar bile ilgi çekiciydi. reklam serilerinde mary ve ken adında iki gencin aşk hikayesi anlatılıyordu ve ortak noktaları skyline gt-r. mary ve ken, a mery-ken ok?
ikinci nesil skyline gt-r, kenmarry ismiyle efsane olmuştu zaten. 70'lerde çıkan bütün arabalar efsaneydi ne yazık ki bir çok otomobil üreticileri yeni modellerini çıkardığı sırada petrol krizi baş gösterdi. on yıl boyunca gt-r modelleri hiç çıkamadı.
1980'ler de üçüncü nesil ile tekrar canlanan skyline , r30 skyline rs-x turbo ile super silhouette yarışlarında odak noktası olmayı başardı. daha sonra r31 gts-r grup a klasmanında Avustralya'da metrelerce fark atarak birincilikleri topladı. 80'ler devam ederken petrol krizleri aşılmış japon ekonomisi kendini toparlamış ve nissan tonla para kazanmıştı. artık nissan, onlarca yıl önce bıraktığı gt-r logosuna istediğini verebilirdi.
1989'da dördüncü nesil skyline gt-r çıkış yaptı. sıralı 6 silindir, çift turbo, dört çeker(awd) ve dört teker direksiyon sistemi ile godzilla adını almayı başardı. ilginç bir şekilde fabrika verisi 289 beygir üretilen araç dyno verilerinde 320 beygirden fazlasını vermeye başladı. aslında bu japon üreticilerin aralarında yaptığı bir centilmenlik anlaşması gereğiydi.
nedir bu centilmenlik anlaşması, kısaca japon otomobil üreticileri kazaların yüksek hızlardan dolayı olduğunu düşündü, eğer araçlar hızlı gidemezse kaza yapamazlar fikri ortaya atıldı ve belirli bir beygirin üstünde motor üretilmesin diye aralarında anlaştılar. fakat anlaşma yapıldığı gibi bozuldu.
90'larda gt-r altın çağını yaşıyordu ve r32 skyline çok kolay drift yapmasıyla ünlendi. bunu gören nissan, gts-t
'i çıkardı. gt-r'ın birebir aynısıydı sadece daha kolay drift yapılsın diye arkadan itişli üretildi. arkasından gelen r33 ve r34 sadece efsaneyi devam ettireceklerdi.
3 nesil arasındaki farklar çok az ön ve arka görünüşler değişti, araç daha dayanıklı hale geldi, akü bagaja alındı, aerodinamik güncellemeler ve kozmetik dışında çok değişiklik yapılmadı. işte bu yüzden insanlar aşık olmuştu. aynı araba ama daha güçlü.
nissan zaman zaman amaç odaklı ve yüksek performanslı gt-r'lar üretiyordu. nismo yarış departmanı r34 skyline gt-r'ı alıp 400 beygirlik 400r modeline çevirdi. daha sonra r34, m spec ve v spec, nurburgring donanımları çıktı. drift king , le man , le man 2 , competition , competition 2 pistleri domine ediyordu. insanlar japonya'ya giderek nissan skyline gt-r alıp bu araçları özel olarak alıp birleşik krallığa, yeni zellanda'ya, avustralya'ya ithal ediyordu. fakat amerikalılar bu şansa sahip değildi eğer paul walker değilseniz.
2001 yılında nissan, skyline'ı güncelleyerek v35 modelini çıkardı. sıralı 6 silindir yerine atmosferik v6 geldi açıkcası amerikalılar infiniti'ye benzediği için pek beğenmedi.
gt-r yeniden ölmüştü fakat 2007 yılında nissan, gt-r'ın ölmediğini açıkladı. yeni gt-r 'ın amerika'ya geleceğini bu sefer çift turbo, dört çeker(awd) olacağını söyledi fakat artık skyline değildi. skyline adı artık tarihe karışmıştı. şişmanlamış 350z ye benzeyen gt-r hala skyline'ın devamı mı yoksa godzilla efsanesi bitti mi diye tartışılıyor.
kim bilir belki de gerçek skyline gt-r, fuji dağı eteklerinde hala drfit yapıyordur.