kiminin az, kiminin çok, kiminin 'hiç' çalıştığı bu zamanlarda mutfaklar evin merkezi oluyor ya, 'denişik denişik' şeyler denenebiliyor. deneysel amaçla yapılan ama pek de güzel olan bir kurabiyeyi siz sayın sözlük okurlarıyla paylaşmayı bir amme hizmeti sayarak başlıyorum bu 'aşşırı' kolay kurabiye tarifini vermeye.
şimdi efendim, önce büyükçe bir çukur cam kap alıyoruz, içine önce olgunlaşmış üç adet muzumuzu koyup, başlıyoruz bir çatal 'ilen' ezmeye. muzlarımız iyice ezildikten sonra, ölçü kabımızla (hakkında aşağıda bilgi var.) bir ölçü de çiçek yağımızı koyuyoruz ve çatalımızla bu yağı muzumuza iyice yediriyoruz. yağ muzumuzla karıştı. süper. sonra içine iki kap un ekliyoruz. (şimdi bu 'kap'ların neye benzediğini şöyle anlatayım: amerikan ölçü kaplarını bilenleriniz, görenleriniz ya da kullananlarınız vardır amma eğer evinizde bu ölçü kaplarından yoksa, hani bir dönem çeyizlere konan, hemen her evde bulunduğunu 'zan' ettiğim 'neskafe' fincanları var ya, işte onlardan olur ama çok büyükçe olanlardan olmasın. niye çay bardağı demiyorsun diyenler de olacaktır aranızda -eminim-, çay bardakları da bir değişik ülkemizde, bir standart yok, çok miniği var, ortası var, büyüğü ya da çok büyüğü var, hangisi?
yani çok minik ya da kocaman olmayan normal bir çay bardağı da olur tabii. neyse insan yapa yapa unun kararını otomatik veriyor zaten.)
şimdi muzların üzerine unumuzu eleyerek koyduk, hazır elek elimizdeyken bir paket vanilyayı ve yarım paket hamur kabartma tozunu da ekledik. şimdi hepsi bir bulamaç oluncaya kadar aynı çatal 'ilen' habire debire karıştırıyoruz, hiç elimizi değdirmeden. bunlar iyice bulamaç oldular mı, oldular. (epey koyu bir bulamaç bu.) şimdi bir köşeye önceden hazırlayıp koyduğumuz bir kap kuru üzümü, bir koca su bardağı irice kırılmış cevizimizi -ne kadar ceviz o kadar lezzet-, yarım paket de bitter damla çikolatamızı boca ediyoruz bu bulamacın içine. (arzu eden bir tatlı kaşığı da tarçın ilave edebilir.)
şimdi yapacağımız iş, yağlı kağıt serilmiş tepsimizin üzerine bir dondurma kaşığı ya da normal bir kaşıkla bunları sırayla yerleştirmek. şekline hiç takılmayın, şöyle koca koca yerleştirin, hiç elinizi sürmeden. sonra on dakika önce 175 derecede ısınmaya bıraktığınız fırınınıza yerleştirin tepsiyi. hah. şimdi mutfaktan çıkmadan bir 15-20 dakika bekleyin. (bu arada kirlettiklerinizi yıkarsınız, mutfağı toplarsınız falan.) bunlar nar 'gibin' kızarıp, güzel kokular çıkarmaya başlayınca, siz alın tepsiyi fırından. daha sıpsıcaklarken, şöyle bir içinize çeke çeke koklayın ama daha yemeye kalkışmayın. azıcık soğudu mu, gömün gitsin. yalnız kaç tane yediğinize dikkat edin. insan kendini kontrol edemiyor bazen. şekersiz mekersiz ama içinde epey tatlı şey var bunun.
(aynısını bir de çiçekyağ yerine tuzlu tereyağı ile deneyip ekleme yapacağım bu tarifin altına ama o zaman bu hazırladığımız teryağlı bulamacın buzdolabında tereyağ biraz donsun diye beklemesi lazım, yani süre daha uzun olur. o, bu kadar kolay değildir.)
ben misal kurabiye canavarlarına afiyet olsun.
not: lütfen denediğinizde nasıl olduğunu benimle paylaşır mısınız? daha önce de tarifler verdim, geri dönüş olmadı pek.