kitap topluluğunun yeni dönemi için kulzos kitap topluluğu/#255997 girdisinde, katılmak isteyenlerle birlikte kitaplar ve süre belirlendi. spoiler içerisinde her kitabın kısaca konusunu anlatmaya çalıştım ve minik birer alıntı ekledim. henüz hiçbirini okumadığım için kitaplara dair açıklamalarım da sadece yaptığım araştırmalara dayanıyor. dilerseniz ayıntılı bilgi için ilgili başlıklara veya isimlerin yayındaki goodreads linklerine gidebilirsiniz.
Mithat cemal kunay'ın; abdülhamid, ikinci meşrutiyet ve mütareke dönemlerini kitaptaki karakterlerden birinin hayatı özelinde "üç istanbul" olarak anlatan 1938 yılında yayınlanmış romanı. henüz okumadım ama konusuna baktığımda necib mahfuz'un kahire üçlemesi'ne benzettim, onun tek kitap olarak istanbul'u anlatan hali gibi.
"Şimdi vatan bir insan gibi ölürken bir insan bir vatan gibi ayaktaydı: mustafa kemal ! Mustafa Kemal ayağa kalkınca yeryüzüne vuran gölgesine bütün bir memleket sığıyordu. Mustafa Kemal ayağa kalktı demek, on beş milyon muztaribin altında duracağı bir bayrak vardır demektir…"
totaliter distopyaları anlatan eserlerin ilk örneği olan ve sonradan orwell, huxley gibi yazarlara esin kaynağı olan romanda, "D-503" isimli ana karaktere ait günlükten baskıcı sistemin sorgulanmasını okuruz.
"İnsanı suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır."
imparatorluğun sınırlarında bulunan "barbarların" isyan edeceklerini bahane ederek merkezi otoriteyi temsilen gönderilen bir askeri görevlinin zorbalıklarını, merkezden uzak başka bir devlet görevlisinin ağzından anlatıyor. okumadım ancak konusu bana golding'in sineklerin tanrısı'nı anımsattı. ayrıca yazar güney afrika'lı ve kitabın da 1970'li yıllardaki güney afrika'ya göndermeler içerdiğinden bahsedilmiş. kendi adıma oldukça ilginç bulduğumu söyleyebilirim.
"Dikenlerle dolu, sık bir çalılıkta hangi kuşun içinden şakımak gelir ki?"
kitabın tam adı: "şifrepunk: İnternetin Özgürlüğü ve Geleceği üzerine bir tartışma", 2012 yılında yayınlanmıştır.
wikileaks'in kurucusu julian assange'ın; jacob appelbaum (amerikalı bağımsız gazeteci ve bilgisayar güvenliği araştırmacısı), andy müller-maguhn (hacker derneği chaos computer club'ın eski yöneticilerinden biri) ve jeremie zimmermann (dijital hak ve özgürlükleri savunan fransa merkezli la quadrature du net'in kurucularından biri) ile birlikte internetin geleceğimizdeki yerini tartıştığı kitabı. toplumun bilgi güvenliği ile ilişkisi de kitabın ana konularından biridir. ekşi sözlükteki yorumlara göre türkçe çevirisi pek iyi değilmiş ancak okumadan bir şey söylemek istemiyorum. benim okuma listemde uzun zamandır vardı bu kitap.
"İki yıl, üç gün ve dört saat önce internette ne arıyordun, biliyor musun? ama google biliyor."
toplumsal baskılardan kaçmak için başına geçirdiği kutuyla yaşayan ve dünya ile sadece bakışları yoluyla iletişim kuran bir adamın hikayesi anlatılıyor. kitabı araştırdığım pek çok yerde moden çağa bir benzetme olarak yazıldığını okudum.
"Benim ben olamamam gibi bir ihtimal varken, bu denli çaba sarf edip beni yaşatmaya çalışmanın ne gereği var ki?"
çift cinsiyetli olarak doğan ömrünün ilk kısımlarında kız olarak yetiştirilip daha sonra hayatına erkek olarak devam eden, üstelik hikayesi bursa'dan detroit'e uzanan bir birey anlatılıyor. bir ailenin iki kıtada ve üç kuşak boyunca süren öyküsü, coğrafyalara ve dönemlere de değinilerek aktarılmış. henüz okumadığım için yorum yapmaktan kaçınıyorum ama oldukça ilginç ve ben ilk kez duyuyor olsam da sanırım oldukça ünlü bir kitap. 2003 pulitzer ödülü sahibiymiş.
"Kişilik, çevre faktörleriyle oluşurdu ve her çocuk , üzerine yazı yazılmasını bekleyen birer boş kağıttı."
listedeki bir veya daha fazla kitabı okuyup hakkında girdi yazmak için 1.5 aylık bir sürenin (bugünden itibaren 15 haziran gününe kadar) yeterli olacağını düşündük. seçtiğiniz kitabı veya kitapları girdi altında belirtebilirsiniz. bunlar dışında, kendi istediğiniz bir kitabı etkinlik dahilinde okumanızın da bir sakıncası yok tabii ki.
herkese iyi okumalar ve sağlıklı günler diliyorum.