1. yalanlar üstüne yalanlar sunularak, sözde "ermeni soykırımı" olarak anılan olaylardır. öncelikle şunu söylemek istiyorum, ortada bir soykırım varsa ermenilerden başkası bunu gerçekleştirmemiştir. sistematik olarak sivil türkler hedef alınmış ve sayısı yüzbinlerle ifade edilen ölümler yaşanmıştır.

    açıklamalardan önce amerikalı tarihçi bernard lewis 'in bu olayı kısaca özetlemesini eklemek istiyorum.

    bu tehcirden önce buna sebep olan olayları konuşmak gerekir. ermeniler nüfus çoğunluğunu sağlayamadığı ve yeterince güç elde edemedikleri için, osmanlı'dan ayrılamayan son büyük etnik gruptu. bu noktada ellerine geçen ilk fırsatta yabancı ülkelerle işbirliği yaptılar. ilerleyen süreçte ise, demografik yapıyı değiştirmek adına türkleri katletmekte sorun görmediler.

    bu süreci bir subayının anılarından dinleyelim. Rus Kale Topçu Alay Komutanı Yarbay Tverdohlebof Anlatıyor:

    şunu görmek gerekir, ermenilerin tehciri rastgele alınan bir karar değildir. ermenilerin yaptığı katliamların sonucunun eseridir. hatta bir soykırım varsa bunu yapan ermenilerden başkasını değildir. çünkü sistematik olarak bir etnik grubu ortadan kaldırma mezalimini gösteren kendileri olmuşlardır.

    biliyorum ki şöyle bir iddia gelecek; osmanlı türk olmayanları ezdi, onlar da isyan etii. külliyen yalan! osmanlı, özellikle fatih'ten bu yana millet ayrımı gözetmemiştir, çıkarı neredeyse onu savunmuştur. müslümanlık kimliği etnik kimliklerden öndedir. buna rağmen, osmanlı'da tam olarak aristokrat denilemese dahi, seçkinler sınıfını oluşturanlar ermeniler, rumlar, son dönemlerinde de yahudilerdir. çok fazla ayrıcalıkları vardır ve müslümanların çoğundan iyi yaşamlar sürmüşlerdir.

    örnek vermek gerekirse, esnasında türkmenlere karşı kürt beyliklerine güneydoğu anadolu'da büyük topraklar vaad etmiştir. bunlardan en önemlisi olan 'tir mesela. kürtleri kendi altında birleştirip osmanlı'ya katılmaya ikna etmiştir. savaştan sonra kaleme aldığı şah-name'sinde 40 bin türkmeni öldürdüğünü yazmaktadır. bunun karşılığında da Kazaskerlik rütbesini almıştır. kısacası osmanlı etnik bir anlayış gütmez. çıkarı ne gerektiyse onu yapar. aslında bugün osmanlı'yla övünen türk milliyetçileri osmanlı'yı gerçekten bir bilseler... yani osmanlı'da özellikle zulme uğrayan bir millet yoktur. varsa da türklerden başkası değiller. osmanlı ne türklerin, ne de türklere karşı olanların bildiği şekilde değildir.

    anlayacağınız meşrutiyete kadar osmanlı milliyetçilik nedir bilmeyecektir. bu vakitte ise yine milliyetçilik en önemli akım olmayacaktır. osmanlıcılık, panislamcılık gibi şeyler daha çok konuşulacaktır. dolayısıyla söz konusu milletlerin kötü muamele görmesi söz konusu değildir. aslında daha doğru ifade, özellikle bir milletin kötü muamele görmesi söz konusu değildir. yoksa osmanlı defalarca kötü muamele yapmaktan kaçınmamıştır.

    asıl meseleye gelirsek tehcir kararlarının bu kadar çalkantılı olmasının asıl sebebi, aslında o dönem iktidarı ilk defa tam olarak ele alan türk milliyetçilerinin olmasıdır. ancak türk milliyetçisi olarak osmanlının aksine bir milleti kıyıma uğratacak hiçbir karar alınmamıştır. aksine bir milletin kıyımının engellenmesi vardır. bunu özellikle dile getirmek istiyorum, türklerin katledilmesini kimse konuşmuyor. ağzım açık izliyorum gerçekten. bir çok kaynak 300 bin ve 500 bin gibi rakamlar telaffuz ediyor. 500 bin insan! kasıtlı olarak, bilinçli, planlanarak yapılan katliamlar! kim konuşuyor ha! varsa yoksa türkler soykırım yaptı!

    tehcirin uygulanması ise düzgün değil, açık ve net. olayı daha geniş görmek gerek, osmanlı bir dünya harbinde ve askeri kaynaklarını cephelere ayırmış vaziyette, 15 yaşındakilerin bile askere alındığı bir dönem. türkülerinin yazılma sebeplerinin olduğu yıllar. bu noktada 1.2 milyon nüfusu güvenle göç ettirecek bir kolluk kuvveti yok. bu yüzden ermeniler genelde korumasız olarak bu yolculukları yapıyorlar. hatta tehcirde kolluk kuvveti olsun diye o dönemde asker kaçaklarına af çıkartılıyor ve bunlardan güvenlik sağlanması bekleniyor. mesela bunlardan bir kısmının tekrar kaçtığı ve başı boş ermeni kafilelerinin başka şehirlere gitmeye kalktığı arşivlerde mevcut. bunlardan bazılarının da fırsat bilerek ermenileri öldürüp mallarını çaldığı ortada. ancak devlet bu kişiler için yasal işlemleri yapmış. bunun haricinde korumasız ermenileri gören eşkıyalar en çok kıyımları gerçekleştirenlerden. yeterli güvenlik olmadan ermenileri bu göçe zorlamak doğru değil diyebilirsiniz ama öbür tarafta yüzbinlerce insanın katliamının durdurulması için gereken yegane seçenek bu.

    bir de intikam isteyen türkler ve kürtler var. özellikle van'da zulüm gören kürtler'de bu intikam arayışına katılıyor elbette. bugün sırf türkiye cumhuriyeti yıkılsın da ne olursa olsun diye kardeşçe takıldıklarına bakmayın, 1917'e geldiğimizde ermeniler ve kürtler birbirini o kadar çok katletti ki! kaldı ki iki tarafın da istediği toprakların çakışmasını da unutmamak gerek.

    ben diyorum ki gel açalım arşivleri... ben dediğim, biz. bu da bugünün mevzusu değil. yıllardır açalım diyoruz arşivleri. gel hadi tarihçiler konuşsun... hadi, cesaretiniz var mı? bakın yüz defa, bin defa tarihçiler komisyonu kurulsun denildi. bakın ermenistan'da dönemin başkanı diyor ki: "tarihçiler komisyonu sorunu çözemez!"

    işlerine gelince bilimin, aydınlanmanın, doğruluğun öncüsü batı dünyası da buna destek verdi yıllarca. tarihe değil politikaya bakarak kararlar alındı. her şey rezillik, kepazelik. daha da ağır konuşmak isterim ama bu yazımı mümkün olduğunca herkes okusun istiyorum. silinmemesi için sinirlerime hakim olmaya çalışarak devam edeceğim.

    bu arada çok arşiv arayan varsa buyursun: türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı devlet arşivleri başkanlığı

    ermeniler iftira atmadan önce arşivlerini açsınlar da öyle konuşalım.

    bir de gelelim yalan rakamlara. öncelikle tehcirir sırasında ermeni nüfusuna. bu konuda talat paşa'nın rakamları en önemli kaynak bence, çünkü göç ettirilecekleri ve sayısını belirleyen o. kendisinin sayımlarında 1 milyon 243 bin çıkıyor. ancak bu sayıların hatalı olabileceği, gözden kaçanlarla 1.5 milyon ermeni nüfusunu öngörüyor. osmanlı'nın nüfus sayımlarına göre ise 'de ermeni nüfusu 1897'de 555,902'dir. 1914 için yapılan tahmini sonuçlar ise 636,306'dır. anadolu'nun diğer illerinde ise 1897'de 380,554, 1914 için yapılan tahmini sonuçlarda ise 525,503'dir. kaynak

    bu rakamların değerlendirmesini yaparsak, talat paşa'nın 1.2 milyon ermeni nüfus sayımını büyük oranda doğru kabul edebiliriz. istanbul'da ise 1897'de 1.1, 1914'de ise 1.2 milyon ermeni yaşadığını da eklemek gerek. bundan sonra ortaya koyacağım rakamlar ise ermenilerin tehcir ve sonrası için olduğunu belirtmem gerek. bunların karşılaştırmalarını da sizler yapabilirsiniz. liste halinde yazacağım bilgilerin kaynağını en alta ekleyeceğim. bir çok devletin arşivinden çıkan belgelerle desteklenmiş, hatta patrikhane onaylı belgeler dahi sizi bekliyor olacak:

    ABD Halep Başkonsolosu Jackson'un Halebe gelen ve yardım kuruluşları aracılığı ile yardım edilen Ermeni göçmenlerle ilgili ABD İstanbul Büyükelçisi Henry Morgenthau'a yolladığı 8 Şubat 1916 tarihli raporda:

    486 bin ermeni'nin suriye'de hangi kentlerde barındığı tek tek yazılmıştır. tehcir edilecek rakamın 1.2 milyon olduğu düşünülürse yarısına yakını suriye'ye varmış.

    başka bir veriye geçeceğim şimdi. bu sefer türkiye sınırlarında kalıyoruz. sevr anlaşması ile beraber patrikhane onaylı olarak hazırlanmış bu belge, tehcirden geri dönen ermenilerin sayısını il il veriyor: 624 bin. bu sayıda suriye'den dönenler yok.

    dolayısı ile 486 bin ermeni'nin suriye'de, 624 bin ermeni ise türkiye'nin çeşitli illerinde kalmışlar. toplam sayı 1.1 milyon.

    kaynak

    şimdi soruyorum sizlere. 1 milyon ermeni katledildi diyenler neredeler? kanıtsız iddialarla, söylemlerle, soykırımcı diyerek bir milletin adını kirletenlere lanet okuyorum.

    ermenilerin yaptığı katliamları konuşmayıp, türklere ağız dolusu hakaret edenlere lanet okuyorum.

    sanki yatıştırmacı tavır takınan ama türklere üstten bakarak "ay canım siz de geçmişinizle yüzleşin yaa" diyenlere lanetler okuyorum.

    bu dünya düzenine lanetler okuyorum. ağzını nefretle açanlara lanetler okuyorum.
    #255016 marophat | 4 yıl önce
    0olay