1. ya da window of discourse.
    ing. overton penceresi, söylem penceresi

    overton penceresi, nüfusun geneline kabul ettirilebilecek politikaları içeren hayali bir penceredir. doksanlı yıllarda Mackinac Center for Public Policy adlı merkezde başkan yardımcısı olarak görev yapan joseph p. overton tarafından ortaya atıldığı için bu ismi almıştır. görsel olarak şu şekildedir. overton'ın hayatını kaybetmesinin ardından meslektaşı joseph lehman tarafından geliştirilmiş ve onun adı verilmiştir.

    az özgürlükle (mutlak hükümet kontrolü ya da otoriterizm) çok özgürlük (yok denecek kadar az hükümet kontrolü ya da anarşizm) arasında kalan, insanların geneli tarafından kabul edilebilecek fikirlerin aralığıdır. bu pencerenin dışındaki kısımlar, uçlara doğru yaklaştıkça her iki taraf için de "kabul edilebilir"den, "düşünülmesi teklif dahi edilemez"e doğru ilerler. pencere, iki tarafa doğru da kaydırılabilir ancak pencereyi kaydırmak, toplumda mutlaka bir kesimden tepki alacaktır. bu yüzden sonraki seçimi de kazanmak isteyen politikacılar için bu pencerenin içi güvenli alandır. bu açıdan, politikacıların değişimler için karar alırlarken oldukça kısıtlanmış olduklarını ifade eder bu terim. overton penceresinin zaman içinde kaymasına, eskiden kadınların oy hakkının olması teklif dahi edilemezken, şimdi pencerenin içinde yer alması örnek gösterilebilir.

    lehman, 2019 yılında yaptığı bir röportajda, bu kavramın pencerenin dışındaki bir fikri insanlara kabul ettirmek için en uç fikirden başlamayı önermek için ortaya atılmadığını, sadece politik fikirlerin nasıl ortaya çıktığını ya da değiştiğini anlatmaya çalıştığını belirtmiştir. ancak öncesinde, politik yorumcu beck glenn tarafından yazılan ve 2010 yılında yayımlanan the overton window adlı kitapta, pencerenin bir kademe dışında kalan bir fikri topluma kabul ettirmek için en radikal istekle başlamak gerektiğini, böylece daha önceden şüpheli görülen politikanın, insanlara olumlu geleceğini söylemiştir. yani kısaca ölümü gösterip sıtmaya razı etmek. (böyle yazınca negatifmiş gibi oluyor ama bir kesime göre pozitif olduğunu unutmayalım. size göre de pozitif bir şey olabilir, karşıt görüşe göre de.) işin sonunda, pencere kaydığı için, daha önce düşünmesi bile teklif edilemez olan politika, radikal konumuna gelecektir. zaman içinde pencere kaydıkça da kabul edilebilir hale gelecektir ve hatta pencerenin içine girebilecektir.

    şimdi örnek olması açısından, moderasyonun alınmayacağını düşünerek, sözlüğe uyarladığım bir politika dizisi yazacağım.

    1) yıldızlı bakınızın içinde isteyen istediğini yazsın, girdide de tanım şartı aranmasın
    2) yıldızlı bakınızın içinde isteyen istediğini yazsın ama açılması mümkün bir başlık olsun. girdide de tanım şartı da aranmasın.
    3) girdide tanım varsa yıldızlı bakınızın içinde isteyen istediğini yazsın
    4) yıldızlı bakınız konuşma amaçlıysa girdi her koşulda silinsin
    5) yıldızlı bakınızın içinde konuşmak, yazar uçurma sebebi olsun

    mesela sözlükteki kabul edilen pencerenin sadece 3'ü içerdiğini kabul edin. 2 ve 4 kabul edilebilir, 1-5 ise düşünülmesi dahi teklif edilemez politikalar olsun. bir gün moderasyon, pencereyi 2'ye kaydırmak istiyor. ancak direkt 2'ye kaydırsa benim gibi muhafazakar yazarlar "istemezük istemezük" diye ayaklanacak. sözlükte huzursuzluk olacak. bu durumu öngören moderasyon politika 1'e geçileceğini söylüyor. muhafazakar yazarlar "ne oluyor lan. bu ne biçim sözlük" diye tepki verirlerken, moderasyon "tamam, tamam size hak verdik. politika 2'yi uygulayacağız" diyorlar. bu durumda ben "nasıl da özgürce tepkimi koydum ve sözlükte demokrasiye uyulmasını sağladım" diye düşünürken, moderasyon "iyi kandırdık düşüncelerini söylemekte özgür olduğunu düşünen yazarları" diye düşünüyor. tabii bu sırada pencere kaydığı için politika 1, düşünmesi bile teklif edilemez konumdan kabul edilebilir konuma geldi.

    ya da tersi durumda moderasyon pencereyi 4'e kaydırmak istiyor ama bazı yazarların "faşik moderasyon" diye tepki göstereceğini öngörüyor. bu durumda teklifi 5'ten açıp, politika 4 karşıtlarının da 4'e olumlu bakmasını sağlıyor. bu durumda da politika 5 kabul edilebilir konuma geldi.

    ancak bunun duruma bağlı olduğunu, bazı durumlarda tam tersinin uygun olduğunu savunanlar da vardır. yani radikal bir fikri kabul ettirmek için küçük bir değişiklikten başlayıp büyük değişikliğe yavaş yavaş ilerlemenin daha kolay olduğunu savunanlar da vardır. (belirtmem lazım ki bunun üzerine pek bilimsel çalışma bulamadım. 1-2 makale var ama atıf sayıları düşük. genel olarak politik yorumcular ya da think-tank gruplarında yer alan insanlar arasında tanımları yapılan bir kavram)


    kaynaklar ve faydalı linkler:
    lehman'ın videosu ve basitçe açıklaması: www.mackinac.org/...
    burada trump'ın nasıl uçlardaki şeyleri normal hale getirdiği anlatılıyor (kanal bir haber sitesine ait): www.youtube.com/...
    yine trump'la ilgili bir yazı: www.politico.com/...
    açıklamalar, örnekler: conceptually.org/...
    en.wikipedia.org/...
    medium.com/...
    www.maciverinstitute.com/...
    secularhumanism.org/...
    medium.com/...

    not:
    son günlerde internet üzerinden sohbet ettiğim arkadaşlarımdan birçok yeni şey öğreniyorum, bu açıdan çok şanslıyım. uzun uzadıya anlatmayayım ama counter-strike oyunundan moldovalı bir arkadaşımla, oyuncuların cinsiyetçi ve ırkçı dillerinin sebepleri hakkında konuşurken laf lafı açtı ve bana (üçüncü dalga ya da üçüncü hare ) deneyi ve overton penceresi hakkında araştırma yapmamı söyledi. bu girdi o muhabbetten geliyor. the third wave'i diğer yazar arkadaşlara bırakıyorum.
    #254369 ben buyum abi ya | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    2siyaset terimi